İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 5. maddesi üzerine konuşma yaptı. İYİ Parti Grubu adına söz alarak, tüketici haklarının korunması ve finansal güvenlikle ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Konut Finansmanı ve Elektronik Dolandırıcılık Tehlikesi
Fakıbaba, konuşmasında kanun teklifinin 5. maddesine yönelik eleştirilerde bulunarak, yapılmak istenen değişikliklerin konut finansmanı sözleşmelerine mesafeli olma şartı getirdiğini ve tüketici kredisi sözleşmelerinin uzaktan yapılmasının önünün açıldığını belirtti. Ancak bu düzenlemenin, elektronik ortamda dolandırıcılığı önlemek için yeterli yasal yaptırımlar içermediğini vurguladı. Fakıbaba, teknoloji çağında olunduğunu kabul ederek, bazı işlemlerin kolaylaştırılmasının mümkün olduğunu ancak finansal ve kişisel güvenliğin suistimal tehlikesi taşıdığını ifade etti.
Fakıbaba, artan elektronik dolandırıcılık vakalarına dikkat çekerek, etkili müdahale ve güçlü yasal yaptırımların hayata geçirilmesi gerektiğini savundu. Özellikle medya aracılığıyla kamuoyuna yansıyan dolandırıcılık haberlerinin, bu alanda daha sıkı tedbirlerin alınması gerektiğinin açık bir göstergesi olduğunu dile getirdi. Konuşmasında örnek vererek, vatandaşların hesaplarının gece saatlerinde dolandırıcılar tarafından ele geçirildiğini ve banka tarafından herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını söyledi. Onay kodu dahi istenmeden kredi çekildiğini belirten Fakıbaba, "Bu e-teknolojinin daha güvenli hale gelmesi gerekmez mi?" diye sordu.
Vatandaşın Ekonomik Sıkıntıları
Fakıbaba, tüketici haklarının korunması konusunda konuşulurken, vatandaşın içinde bulunduğu ekonomik darboğaza dikkat çekti. Cebinde parası olmayan vatandaşların neyi tüketeceğini sorarak, düşük gelirli vatandaşların temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldiğini belirtti. Emekliler, asgari ücretliler ve dar gelirli vatandaşların geçim sıkıntısı çektiğini ifade eden Fakıbaba, açlık sınırının yaklaşık 20 bin lira, yoksulluk sınırının ise 63 bin lira olduğu bir ülkede, insanların alışveriş yapacak gücü kalmadığını söyledi.
Fakıbaba, Türkiye’de dar ve orta gelirli vatandaşların gelirlerinin büyük ölçüde eridiğini ve tüketim yapamaz hale geldiklerini vurguladı. Sosyal devletin en temel iki görevinin barınma ve beslenme olduğunu belirten Fakıbaba, bugün doktorların, aile hekimlerinin bile aldıkları maaşlarla kira ödemekte zorlandığını ve ev alma imkanlarının olmadığını söyledi. Türkiye’de bir vatandaşın bankadan konut kredisi alabilmesi için on yıl boyunca her ay ortalama 50 bin lira ödemesi gerektiğini belirten Fakıbaba, geri ödemelerin ise çok yüksek rakamlara ulaştığını söyledi. Ayrıca, günümüzde 1,5 milyon liraya gecekondu bile alınamadığını ifade etti.
Gıda Fiyatlarındaki Yükseliş
Fakıbaba, Türkiye’deki gıda fiyatlarındaki artışa da dikkat çekerek, temel gıdalara ulaşmanın bile zorlaştığını belirtti. Marketlerde domates ve biberin kilogram fiyatının 60-70 lira, maydanozun ise 10 lira olduğunu söyleyen Fakıbaba, kırsal bölgelerde çay ve simit fiyatlarının da hızla arttığını vurguladı. Bu bağlamda, tüketici haklarının korunmasının sadece sözde kalmaması gerektiğini, somut adımlar atılması ve vatandaşın refah seviyesinin artırılması gerektiğini belirtti.