Burnumuzun dibinde günlerdir süregelen bir savaşta duyarsız kalanlara ibretle bakıyorum.

Burnumuzun dibinde günlerdir süregelen bir savaşta duyarsız kalanlara ibretle bakıyorum. Gerek insani gerekse dini olarak bütün canlıları özellikle de çocukları ve kadınları korumamız gerekirken hiç bir şey olmamış gibi davranan insanlara hayret etmiyor değilim. Bu savaşta insanların  niçin yersiz yurtsuz kaldıklarını hiç mi sorgulamak akıllarına gelmiyor veya onlara şu soruyu sormak gerekir . Bu insanların farkına varmanız için sizin insanlık görüşünüzde o insanların topluca ölmeleri mi gerekiyor diye sormak lazım. Belki o zaman bu insan müsveddelerinden bir cevap veya tepki gelir diye düşünüyorum. 

Üzülerek  belirtmeliyim ki  bu da mazlumun sesini duymayanların  vicdanlarının sesini de duyamaz görüşünü doğruluyor maalesef. Ve onlardaki  bu sevgisizlik çocukların erişemeyeceği yerde duruyorsa, çocukların canına can katmayı reddediyorlarsa  onlara ancak şunu söyleyebilirim;

vicdansızlığınız sizin olsun ama insanlığın gönül sınırında da sizlere yer  yok artık.

Çünkü adaletsizliğin hüküm sürdüğü düzende çocukların herkesten soracağı bir hesabının olduğunu ama kimsenin kimseden soracak hesabı da vereceği adamlık dersi de kalmadığını gördük.  Bakın bu konuda Filistinli bir çocuğumuz ne güzel bir mesaj vermiş insanlığa.

An geldi.

Kendi öz yurdumuzda konuşmak bile yasaktı.

Sustuk

Her susuşumuzun ardından gözlerimizden yas aktı

Ve akan yas’ımızı gözyaşımız sandılar

Her sanışlarında titrek, ürkek elleri ve riyadan mendilleriyle kirpiklerimize uzandılar

Oysa ağlamak bile çoktan yasaklanmıştı bize

Bilmediler, bilemediler hep vurulduğumuzu

Hiç gelmediler

Hep görmezden geldiler

 

Tamam belki bize cesaretle yüreğini açıp barındıranlar oldu.

İnanın onlar yüreğimizde yaşadılar.

Güya Müslümanlar, güya insanlar bizden kaçıp gizlenenler oldu.

Onlar da gözlerimizde öldüler

 

Belli ki her şey burada bitmeyecek ki dünyanın ötesinde bir dünya hakkın ötesinde bir hak soran olacak elbet

Ve bu yaşadıklarımız da  gücümüzün çok üzerindedir.

Tamam bazı hesapları sorma kuvveti ve kudreti Allah'a aittir .

Çünkü büyük işler büyük mahkemelerde görülür.

Ve inşallah hak yerini bulur.