Genetik faktörler, çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları ve daha pek çok kriter, insan sağlığını direkt olarak etkiler. Genetik olarak bazı hastalıklara yakalanma olasılıkları yüksek olan kişiler, beslenme ve uyku düzenleri başta olmak üzere diğer alışkanlıklarına da dikkat ederek söz konusu risklerden korunabilirler.
İyi bir beslenme düzeninin bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından oldukça önemlidir. Yalnızca vaktinde yemek yemeye değil, öğünlerde tüketilen besinlerin içeriklerine de dikkat edilmesi gerekir. Beslenmeye verilen bu özen sayesinde yalnızca fiziksel sağlık değil ruhsal sağlık da büyük ölçüde korunabilir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından paylaşılan verilere göre dünya nüfusunun yaklaşık olarak yüzde 3,8’i depresyon ile mücadele etmektedir. Bu veri üzerinden bir araştırma yürüten Online PR Servisi B2Press, uyku düzeninin ve beslenme alışkanlıklarının ruh sağlığını direkt olarak etkileyen faktörler arasında yer aldığına dikkat çekti. Özellikle bazı gıdaların depresyonu tetiklediğini ifade eden araştırmacılar, çalışmalarının sonuçlarını paylaştı.
BMC Tıp Dergisi tarafından yayınlanmış olan bir çalışmanın sonuçlarını inceleyen Online PR Servisi B2Press, 12 hafta boyunca diyet uygulanan hastaları yakın takip altına aldı. Depresyon ile beslenme alışkanlıkları arasındaki ilişkiyi değerlendiren şirket, yeme alışkanlıklarının ruhsal sağlığı doğrudan etkilediğini ortaya koydu. Rafine gıdalardan, kızarmış yiyeceklerden ve çok şekerli besinlerden uzak duran hastaların depresyon durumlarında gerileme gözlendiğini ifade eden şirket, bu diyet sayesinde hastaların yüzde 32’nin kesin olarak iyileştiklerini belirtti.
Depresyon tanısı konmuş olan kişilerin B12 değerlerinin düşük olduğuna dikkat çeken şirket, ayrıca D vitamini eksikliği yaşayan hastalara da majör depresif bozukluğu teşhisi konduğunu ifade etti. Yapılan çalışmaya göre Omega- 3 yağ asitlerinin düzenli olarak tüketilmesi durumunda ise depresyona yakalanma olasılığının düştüğü bilgisi kaydedildi.