2019 yılında Çin’ de başlayan ve dünyaya yayılan Koronavirisünün pandemiye dönüşmesi.
2019 yılında Çin’ de başlayan ve dünyaya yayılan Koronavirisünün pandemiye dönüşmesi. Daha sonrasında Rusya ve Ukrayna arasında meydana gelen savaşında etkisiyle gıdaya ulaşma sekteye uğradı. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeler bu durumdan tabii olarak daha fazla etkilendiler.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) raporuna göre, dışarıdan gıda yardımına ihtiyaç duyan ülke sayısının 45'e yükseldiği tespit edilmiş. Daha önceki raporlara baktığımızda her yıl gıda yardımına ihtiyaç duyan ülkelerin ve güvenilir gıdaya ulaşamayan insan sayısının arttığını görüyoruz.
Tarımda girdi fiyatlarındaki artış ve enflasyon hem gıda maliyetlerinin artmasına neden oldu hem de tüketicilerin alım gücünü azalttı. Enflasyon karşısında her gün biraz daha değer kaybeden Türk Lirası insanları eve hapsetmiş durumda. Öyle ki artık restoranda yemek yiyebilmek ve bir kafe de çay içebilmek lüks oldu. Gıda fiyatları son yılların rekor seviyesini gördü. Fiyatlardaki artış hız kesmeden devam etmektedir.
Ülkemiz açısından baktığımızda Şubat ayında meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen deprem aynı zamanda tedarik ve tarım üretimini de olumsuz yönde etkiledi. Pandemi döneminde ülkemizdeki gıda fiyatlarındaki artış spekülatörlere bağlanıyordu ancak aradan geçen zaman da, sadece spekülatörlere bağlamanın yersiz olduğu görüldü.
Ülkemiz genelinde ve özellikle de bölgemizde bu yıl kuraklık olmasından dolayı da önümüzdeki süreçte tarımın olumsuz etkilenmesi beklenmektedir. Tabii olarak bu durum gıda fiyatlarının yukarı yönde seyretmesine neden olacaktır.
Arz ve talep dengesinden tutunda tedarik zincirine kadar her şey birbiriyle bağlantılıdır. Ülkemizden kilometrelerce uzaklıkta meydana gelen bir savaş, ülkemizin en ücra köşesinde yaşayan bir insanımızı etkilemekte. Buna bir de tarım politikalarının yönetilememesi ve dışa bağımlılık eklendiği zaman insanımız gıdaya ulaşmada zorluk çeker. Etiket fiyatları günden güne artar ve orta kesim kalmaz.
