Bir avukatın yanında sekreter olarak çalışan genç kadın, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirterek İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu. En son 4 bin TL net ücret ile çalıştığını, işyerinde tek çalışan olması nedeniyle yıllık izin kullanamadığını öne sürdü. Davacı katip; kendi tuttuğu masraf ajandalarını gerçek ücretin ispatı amacıyla elinde tuttuğunu, haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ve ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı avukat; davacının sekreter olarak çalıştığını, işyerinde başka bir çalışan bulunmadığını, son ücretinin asgari ücret olduğunu dile getirdi. Seneler süren davaya son noktayı koyan Yargıtay, avukatın yanında çalışan sekreterin, 15 yılı aşkın kıdemi olması, çalıştığı işyerinin büyükşehirde olması ve yaptığı işin vasıflı bir iş olması nedeniyle asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına aykırı olduğuna hükmetti.

Ücretin ödenmediği iddiasının doğru olmadığını, davacının 2019 yılında kredi çekerek araba aldığını, en az üç defa tatile gittiğini, yıllık izinlerini kullandığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savundu. Mahkeme; davanın kısmen kabulüne hükmetti. Her iki taraf da kararı istinaf etti. Bölge Adliye Mahkemesi, itirazları reddetti. Kararı bu kez taraflar temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

Vasıflı işçinin asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ters olduğuna dikkat çeken Yüksek Mahkeme, avukat katibinin asgari ücretle büyükşehirde çalıştırılamayacağına hükmetti. Kararda şöyle denildi: "Somut uyuşmazlıkta, davacı aylık ücretinin net 4.000,00 TL olduğunu ileri sürmüştür. Davalı asgari ücret ödendiğini savunmuştur. Davacının hukuk ofisinde sekreter, (avukat katibi belgesi mevcut) olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili, davacıya ödenen aylık ücretin ispatı yönünde davacının kendi tuttuğu ve işverence kayıtlara esas alınan masraf ajandalarına dayanmış ve masraf ajandaları yargılama sırasında mahkeme kasasına alınmıştır. İncelenen masraf ajandalarında davacıya 2018 yılında 3 bin 500 TL net ücret ödendiği, 2019 yılında ise 4 bin TL net ücret ödendiği görülmektedir. Davacının 14 yılı aşkın kıdemi, çalıştığı işyerinin büyükşehirde olması ve yaptığı işin vasıflı bir iş olması nedeniyle işin niteliği gereği asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına da uygun düşmemektedir. Tüm bu nedenlerle avukat sekreteri olarak çalışan davacının 3342 kodlu hukuk sekreteri için TÜİK tarafından bildirilen emsal ücretle çalıştığının kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Davacının hak ve alacakları bu ücret üzerinden hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir."

Muhabir: İbrahim Çakmak