Hayat mı acımasız?

Hayat mı acımasız?

Yoksa insanlar mı hayatı acımasız hale getiriyor.

Baksanıza kimine güllük gülistanlık

Kimine de toz duman sonu karanlık

Bu yüzden hep dünyamızdaki yaşantıyı ironik bir şekilde dile getirdik

Örneğin :

Hayat bana oyun oynadı.

Hayat bana gülmedi.

Hayat çok acımasız.

Hayat bana yalan söyledi.

Hayat sen ne çabuk harcadın beni deriz.

Oda yetmez Allahın takdiri ya da şeytanın işi der kendimize toz kondurmayız. Bu düşüncelerin paralelinde hayatın bazen çok acımasız olduğu da bir gerçek. Sanırım bu yüzden imtihan dünyası. Bu düşünceler içinde geçenlerde dikkatimi çeken  durumlara şahit oldum.

Büyük bir parkta ailece pikniğe gelenleri gördüm. Tabiki bu insanların en doğal hakkıdır.

Parkta gezinirken gözüme çarpan bir durum oldu. Bir kamelyayı çok güzel  bir konseptle balonlarla süslenmiş gördüm. Ve burda anladım ki doğum günü kutlaması vardı ve o ailenin çocuğunun doğum günüydü. O an benimde hoşuma gitti.

Sonrası parktan ayrıldım .Saat 23.30 kırmızı ışık da durdum ve orada bir iki çocuk fark ettim evlerine belki bir kaç kuruş götürmek için  kırmızı ışıklarda mendil satan, su satıyorlardı. Bu küçük çocukları görünce içim çok acıdı ve  kendi kendime şöyle dedim.

Hayat ne kadar adaletsiz ve acımasız.

Bir yerde el bebek gül bebek çocuklarının doğum gününü kutlayan aile. Bir yandan bir kaç kuruşa mendil, su satan çocuklar. Suçlu kim diye düşünürken radyoda ;

Felek sen ne feleksen

Kalbimi ettin elek sen

Aldın gül yüzlü yari

Daha neme gereksen

Parçası çalındı. Oda ayrı bir düşünceye sevketti. Sonuçta dünya, hayat yada felek ne dersek diyelim . Herkesin kendince bir derdi var.

Herkesin bir hayat felsefesi ve gerçeği var. Bu bilinçle hareketle herkesin sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşam geçirmelerini diliyorum.