Mahalledeki arkadaşlarıyla her zaman arası bozuk olan ve her gün bir köşede tek başına oturan oğlunun yanına gitti adam.
Mahalledeki arkadaşlarıyla her zaman arası bozuk olan ve her gün bir köşede tek başına oturan oğlunun yanına gitti adam. Ve çocuğun başını okşayıp ne olduğunu sordu. Çocuk hararetli bir şekilde arkadaşlarını göstererek, her birinin kusurlarını saymaya başladı. Her birinin birkaç kusurunu sayınca, babası elinden tuttu ve diğer çocukların yanına gittiler birlikte. Ve hepsini bir araya toplayıp çok güzel ve gerçekçi bir oyun oynayacaklarını söyledi.
Sonrada cebinden bir kağıt parçası çıkarıp, yine cebinden çıkardığı kalemle üzerine bir şeyler yazdı adam. Sonra kendi oğlu da dahil tüm çocuklara gözlerini sıkı sıkı kapatmalarını söyledi. Hepsi gözlerini kapayınca, on saniye kadar bir sessizlik oldu. Sonra adam bu defa tüm çocuklara gözlerini açmalarını söyledi. Sonrada kendi oğlunun yanına gidip,
-"Buradaki çocuklardan birinin cebine koydum kağıdı farkettirmeden. Onu bulabilirsen oyunu kazanabilirsin-" dediğinde çocuk arkadaşlarıyla olan küslüğü unutup, her birinden sırayla izin alarak ceplerini aradı. Ama kağıt hiçbir çocuğun cebinde yoktu.Çocuk telaşla" Acaba kağıt yere mi düştü? "diye bakınırken, babası gülümserek elini tuttu oğlunun. Ve ayağa kaldırıp, oğlunun sağ cebine elini sokup biraz önceki üzerine yazı yazdığı kağıt parçasını çıkardı...Ve tebessüm ederek,
-"Hadi aç kağıdı bak. Kağıtta ne yazıyor-" dedi. Oğlu kağıdı açıp baktığında, "kusur" yazdığını görmüştü... Adam dizlerinin üzerine çöktü o an. Ve oğluyla göz göze gelip yanaklarını okşayıp şöyle dedi:
-"Herkeste kusur ararsan biraz önceki gibi yapayalnız kalırsın oğlum. Tıpkı bu oyunda olduğu gibi, herkeste kusur aramaya başladığında, arada bir kendi cebine bak. Belki de çok kusur aradığın için, kusur kendi cebindedir. İşte böyle yaparsan her zaman kazanırsın.. Ve hiçbir zaman yalnız kalmazsın"
Herkeste bir kusur ararken, birde kendi ceplerimize bakalım. Ne dersiniz belki de kusur bizdedir...