Bağış yaptığı okulun konferans salonunda ilk sırayı tamamen akrabalarına ayırmıştı zengin adam.

Bağış yaptığı okulun konferans salonunda ilk sırayı tamamen akrabalarına ayırmıştı zengin adam. Oluk gibi para akıtmıştı oğlunun eğitimi için. Şimdi ise başarı bekliyordu. Gururlanacaktı başarısıyla. Ve tüm akrabaları önünde göğsü biraz daha kabaracaktı. Adı gibi emindi dereceye gireceğinden. Oldum olası oğluyla aralarındaki bağda işlerinin yoğunluğu nedeniyle kopukluklar olduğu için göz göze dahi gelmemişti o günde...Bunun hiçbir önemi yoktu gözünde.

Okul müdürü yurt genelinde yapılan sınavda  büyük bir başarı gösteren öğrenciyi sahneye çağırdı o an. Önlüğünün rengi öyle solgundu ki öğrencinin. Belki birkaç yerinde de yaması vardı. Başarı plaketini alıp sahneden inerken giydiği kara lastikler" gacır, gucur" diye sesler çıkarıyordu. Civarın en zengin adamı pek bir sinirlenmişti bu duruma. Aynı okulda okuyan oğlu barajı dahi geçememişti. Sınavda birinci olan fakir  öğrenciyi sahneden inerken kolundan yakaladı. Ve nasıl bu başarıyı yakaladığını sordu.Her akşam köşkünün önündeki çöpten artık sebze meyveleri toplayan adamın oğlunu tanımıştı o an...

Çocuk,

-"Özel ders alıyorum-" deyince, zengin adam bir kahkaha patlatmıştı.

-"Daha karnınızı doyuracak paranız yok. Nasıl özel okula gönderebilir ki baban seni? Kesin bir hile yapmışsınızdır. Her akşam üzeri baban benim köşkün önüne gelir seyyar arabasıyla. Çürük çarık meyveleri toplayıp gider. Yanında çok defa seni bile gördüm-" deyince. Kendisini az ileride ışıl ışıl gözleriyle bekleyen babasına baktı çocuk.

Ve şöyle dedi:

-" Babam verir özel derslerimi. Hayat yarışında beni okutmaya çalışırken hayat bilgisi, Sırf beni okutabilmek için hesap yapıp kılı kırk yararken matematik, ne kadar yorgun olursa olsun masallar anlatırken başucumda Türkçe, en ufak derdimle dahi ilgilenirlen seçmeli dersler, ailemiz için koca istanbul’u yürüyerek dolaşırken coğrafyayı öğretir sanki bana. Babamın bana karşı verdiği bu dersleri boşa çıkarmamak için çok çalıştım bu sınava.Evet doğru dediniz. Bana sizin evinizin artıklarıyla koca bir hayat kurar babam... Bakın. Babam bana bakarken nasılda gözleri parlıyor. Siz ve oğlunuz ise yanyana dururken bile mutlu değilsiniz sanki. Siz oğlunuzu en pahalı özel okullara göndereyim derken ikiniz birden sınıfta kalmışsınız...Demek ki sadece parayla tutulan öğretmenlerle alınmıyor özel dersler.Sevgi dolu bağlardan ne dersler alınıp ne hayatlar kuruluyor bu dünyada"-

Başarı eğitimden geldiği kadar, sevgiden, ilgiden de gelir. Sevgiyle ilgiyle büyüyen çocuklar gerçek başarıyı yakalamış demektir.