\nİslam'da inanan insanların Allah'a ibadet etme ile ilgili birtakım dini yükümlülüklerinin bulunduğuna inanılır.

İslam'da inanan insanların Allah'a ibadet etme ile ilgili birtakım dini yükümlülüklerinin bulunduğuna inanılır. Bununla beraber bu yükümlülükler mezhepten mezhebe değişir. Namaz, oruç, hac, kurban kesme gibi ibadetler İslam öncesi Araplarda da bulunmaktaydı. İslamiyet bu tapınmaların çoğunu korumuş, bazılarını yeniden düzenlemiş, bazılarını ise kaldırmıştır.

Sünni İslam anlayışına yol gösteren bir hadise göre İslam'ın beş şartı bulunur ve inananlar için bunları yerine getirmek farzdır yani zorunluluktur. Bu yükümlülükleri terkedenler İslam'da büyük günah işlemiş olurlar ve bazı durumlarda cezalandırılırlar. Örneğin Sunni İslam'ın 4 fıkhi mezhebine göre de namaz ibadetini terk eden müslümanlar cezalandırılırlar. Bu yükümlülüklerin akil-baliğ veya reşit olma ile başladığına inanılır. Abdullah bin Ömer'in rivayet ettiği Cibril Hadisinde[58] melek Cebrail sahabelerden Dıhye kılığına bürünerek peygamber ve arkadaşlarını ziyaret eder, peygambere çeşitli sorular sorar:"' şöyledir; "Ya Muhammed! Bana İslam'ın ne olduğunu söyle!' Muhammed: 'İslam; Allah'tan başka tanrı olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna tanıklık etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, orucunu tutman ve gücün yeterse Beyt'i hac etmendir' buyurdu. O zat: 'Doğru söyledin' dedi."

İslam'ın beş şartı

Namaz, oruç, hac, zekât gibi ibadetlerin zamanları ve miktarları İslam mezheplerinde bazı farklılıklar gösterir. Kişi, yaptığı her ibadetle sevap kazanırken farz olmasına rağmen yapmadığı ibadetlerle günaha girer.

İbadetin İslam akidesinin bir parçasını teşkil edip etmediği hususunda değişik görüşler vardır.

Bu değerlendirmelerin pratik uygulamada karşılıkları bulunur. Buna göre İslam'da namaz, oruç veya zekat gibi ibadetlerin terki durumunda uygulanacak şer’i ceza işlemleri ve kişinin cezaen öldürülmesi sonrasında bu kişilerin cenazelerine yapılacak işlemleri de şekillenir. Şöyle ki bu kişiler mürted kabul edildiklerinde cenaze namazları kılınmaz, Müslüman mezarlığına gömülemez, miras bıraktıkları devlet hazinesine kalır. Fıkıhçılar İslam'ın beş şartından birisi kabul edilmesine rağmen hac görevini yerine getirmeyen Müslümanlar için herhangi bir ceza öngörmemişlerdir.