Kaf Dağı, genellikle masallarda yer alan, dünyayı çevrelediğine inanılan, arkasında cinlerin, perilerin bulunduğu varsayılan, zümrütten yapılmış bir yerdir. Fars mitolojisine ait Zümrüd-ü Anka kuşunun bu dağda yaşadığı düşünüldüğünde Kaf dağının aynı kültüre ait bir efsane dağ olduğu anlaşılabili
Kaf Dağı, genellikle masallarda yer alan, dünyayı çevrelediğine inanılan, arkasında cinlerin, perilerin bulunduğu varsayılan, zümrütten yapılmış bir yerdir. Fars mitolojisine ait Zümrüd-ü Anka kuşunun bu dağda yaşadığı düşünüldüğünde Kaf dağının aynı kültüre ait bir efsane dağ olduğu anlaşılabilir.
Şehname'deki efsanevi savaşçıyı, bebek Zal'ı taşıyan Zümrüd-ü Anka tasviri
Kaf Dağı, varlığına ve dünyayı çevrelediğine inanılan, ulaşılması güç dağlar zinciridir; Kuh-ı Şu'a, Bi'rül'-Cin, Cebelü'l-Cin, Cebelü'l-Kamer, Cabül-Sa, Şahmeran Ülkesi, Cinnistan, Kuhistan veya Eşher-i Akvâl adlı, yeşil bir zümrütten veyahut zebercentten olan eski İran'daki Elbruz Dağı üzerinde gelişen ve bu dağa ayrıca mitolojik öğeler yüklenen, yeryüzündeki dağların anası olduğuna ve diğer tüm dağların dalları ile damarları olduğuna inanılan kutsal bir dağ motifidir.
İnanca göre dünyanın çevresi gemilerin geçemediği, kıyıları görülemeyen karanlık bir su kütlesi olan Bahr-i Muhit ile kaplıdır.[hangileri?] Buna göre bu su kütlesinden sonra da her şeyi bir kuşak gibi çevreleyen Kaf Dağı gelir. Kaf Dağı yeşil zümrüttendir ve gökyüzünün rengi onun yansımasından gelir. Bir başka kaynakta da Kaf Dağı'nın zümrütten bir kayaya dayandığı, “el-Veded” denen bu kayanın, Allah tarafından kendi kendine duramayan dünyaya bir destek olmak üzere yaratıldığı belirtilir. İnsanların aşmasına imkân olmayan Kaf Dağı'na dünyanın sonu gözüyle bakılır. Bu dağ, görünen ve görünmeyen dünyalar arasındaki sınırdır.
Zümrüd-ü Anka'yı İranlılar Simurg diye adlandırır. Bu kuşun, dağın tepesinde köşke benzer bir yuvada yaşadığı, insanlar gibi düşünüp konuştuğu, çok geniş bir bilgi ve beceriye sahip olduğu, kendisine başvuran hükümdar ve kahramanlara akıl hocalığı yaptığı ileri sürülmektedir.
Kaf suresi bu dağla ilişkilendirilir. Kaf Dağı tasavvufta düşünceyi temsil eder. Orada düşüncenin sonsuz ikliminde yaşayan Simurg'un istiğnası, yani dünyaya yahut dünyalığa ihtiyaç duymayıp iltifat etmemesi, örnek alınacak büyüklüktedir.
İsrailiyat etkisi ile yazıldığı düşünülen rivayet ve tefsirlerde dağın yeri, büyüklüğü ve yapısı ile ilgili efsanevi anlatımlar bulunur. Bu anlatımlardan birisi de Muhyiddin-i Arabi'ye aittir:
"Kaf, yeryüzünü kuşatmış olan yeşil zeberced'den bir dağdır ve gökyüzünün çevresi onun üzerindedir; kökleri, dünyanın üzerinde durduğu kayaya ulaşır ve zelzelenin kaynağı bu dağdır.