Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşadığı büyük felaketi unutamıyor. "Asrın felaketi" olarak adlandırılan bu yıkıcı depremler, 50 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine ve milyonlarca kişinin evsiz kalmasına yol açtı.
Felaketin yıl dönümüne yaklaşırken, Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, dikkat çeken uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Naci Görür, depremlerin doğası gereği sürekli olacağını ve bu gerçeği kabul etmenin, gelecekteki felaketlere karşı hazırlıklı olmanın en önemli adım olduğunu vurguladı. "Depremler ebediyen tekrarlanacak. Belki biz olmayacağız ama çocuklarımız ve torunlarımız bu acıları çekmeye devam edecek. Bütün acı ve ölümleri birbirimize devir edip duracak mıyız?" diyerek, toplumu bu konuda daha bilinçli olmaya çağırdı.
Deprem Dirençli Kentler Kurmak Zorundayız
Çağdaş ülkelerin deprem tehdidiyle mücadelede izlediği yolu örnek gösteren Görür, Türkiye'nin de aynı anlayışı benimsemesi gerektiğini belirtti. Depremde binlerce insanın hayatını kaybetmesinin önüne geçebilmek için, kentlerin "deprem dirençli" hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Görür, "Deprem dirençli kent, büyük depremleri minimum hasarla atlatan bir kenttir. Kent yönetimi, halk, altyapı, yapı stoku ve çevre gibi unsurları eğitim, bilim ve teknolojiyle güçlendirirsek, bu dertten büyük ölçüde kurtulabiliriz" diyerek, daha güvenli şehirler için çağrıda bulundu.
Eski Haline Dönmek Yetmez, Yeni Bir Başlangıç Yapmalıyız
Prof. Dr. Görür, deprem sonrası yapılan hızlı onarım çalışmalarının yetersiz olduğuna dikkat çekerek, eski yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini belirtti.
Görür "Biz depremde bütün gayretimizle deprem olan yeri eski haline getirmeye çalışıyoruz. Ancak eski hali deprem dirençli değildi ki. Eski haline getirirsek yine ölüm, yine yıkım olur!" diyerek, eski yapıları modern ve dayanıklı hale getirmemiz gerektiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Naci Görür, deprem gerçeği ile yüzleşerek, bilinçli ve hazırlıklı bir toplum oluşturmanın zamanının geldiğini vurguladı.
Deprem tehdidinden kurtulmak için topyekûn bir seferberlik gerektiğini söyleyen Görür, "Bizler bu sorunu ancak anlayışımızı değiştirerek, bilimsel yöntemlerle ve toplumun tüm kesimlerinin katkısıyla çözebiliriz" dedi.