Para hırsının ideolojik bir salgın hastalık haline geldiği, sömürülmenin kapısının ardına kadar açık bırakıldığı bir dönemdeyiz. Bir tas su, iki dilim kuru ekmekle günü geçiren anaların ahlarını duymuyor. Bir yandan dilenen öte yandan ders çalışan sokakların müdavimi çocuklara dönüp bakmıyoruz bile. Bütün güzelim değerlerin katledildiği saygı, sevgi ve hoşgörünün hükümsüz bırakıldığı bu dönemin bütün acımasızlığını yaşıyoruz. Hatta  sıradan insanlara "yasak" olanların büyük adamlara veya çocuklarına "yasal" olmasındaki kuralın bu topraklarda hiç değişmediğini de tüm çıplaklığıyla görüyoruz maalesef. Bitmişiz, ama hala farkında değiliz. Ölmüşüz ağlayanımız yok.

Bunları görmemize rağmen riyakarlığımızdan vaz geçmiyoruz. İnsanlığımız yerlerde sürünüyor resmen. Duyarsızlar ülkesine döndük. Depremden zarar görenleri, pandemiden ölenleri ve karda kışta evsiz barksız kalanları görmüyoruz ama bir sanatçının giyinik yada çıplak halini moda veya sanat deyip hiç tepki vermiyor manşetlerden indirmiyoruz. Kısacası zengin ve ünlünün kanunu, yoksulun kaderi gözler önüne seriliyor. Tık yok bizden. Sonrada çıkıp hak hukuk ve adaletten bahsediyoruz. 

Eğer dediğimiz hak hukuk adalet buysa. Hepsi batsın bizimle birlikte. Ve bu adaletimiz yüzünden zenginlerin ve ünlülerin iki eli hep cebimizde yoksulların iki eli de hep dizinde .İşin garip tarafı bütün bunları hayranlıkla izleyenlerde var. Belki farkında değiliz ama onarılmaz yıkımlarla yürüyoruz geleceğe. Bakıyoruz umursamıyoruz sonra ardımıza bir bakıyoruz ki ne geçmiş kalmış ne gelecek.

Düşünüyorum da;

Efsane masalların, sudan ucuz süslü cümlelerin havada uçuştuğu, rol yapmanın artık bir sanat olduğu ve gerçekleri yok saymakla var olmak arasındaki ince çizgide at oynatmak için harika bir ortam mevcutken bir daha ne zaman insanlığa tekrar eskisi gibi değer verir bu toplum? Gerçekten merak ediyorum. Yada öz değerlerine ne zaman döner.

Yada..

Bir daha ne zaman asaleti ve adaleti bulur gerçekten merak ediyorum. Asıl önemlisi; para ve makam için her yolu mubah saymanın menfaati uğruna bütün değerleri katletmenin önü ne zaman kesilir diye düşünmeden edemiyor insan.

Fikrimi sorsanız bu gidişle sanırım artık öbür dünyada derim. Ama unutulmasın ki, başkalarının alın terini içenlerin ecel terleri de meleklere keyif verir. Ve hayat kitabında asıl final buna denir biline. Tabi farkında olanlar için.

Sonuç olarak hükümsüz olan umudumuzu da bu yüzden kaybetmek üzereyiz. Ve korkarım bundan böyle sadece hayallerimize sığınacağız . Veya dilemekten ve hayal etmekten başkada çaremiz kalmayacak.

Tıpkı bir annenin ettiği bu feryat gibi:

Dileyin ülkem bu yıl soğumasın,

İçinde çok üşüyenim var.

Mümkünse bahar hemen gelsin.

Dışarıda yatanım var.

Perişanım çok kış gelmesin. Diye dilek tutacağız galiba.

Sağlıklı günler temennisiyle maskeye hijyene ve sosyal mesafeye dikkat diyor saygılar sunuyorum