Çocukluğumda “bak postacı geliyor selam veriyor”  çocuk şarkısıyla başladı postacılarla tanışmam.

Çocukluğumda “bak postacı geliyor selam veriyor”  çocuk şarkısıyla başladı postacılarla tanışmam. İlkokul-ortaokul dönemlerimdi,  postacının geldiği sabah saatlerinde kuzenimin mektubuma verdiği cevabı merak edip sokağın başına gözümü dikip postacının gelmesini beklerdim. Sokağın başında postacıyı gördüğüm an mektubun gelmiş olması ümidiyle apartmanın merdivenlerini üçer beşer iner postacıya doğru koşardım. O anda evin mutfağında yeni pişmiş börek çörek varsa postacıya vermem için annem acele acele tutuştururdu elime. Mektubumu alır eve çıkmayı beklemeyip apartmanın bahçe duvarına oturup heyecanla okumaya başlardım. Bazen beklediğim zarf o gün gelmezdi üçer beşer atlayarak iki dakikada indiğim merdivenleri mektubun olmayışının hüznüyle on dakikada anca geri çıkardım. Sonraki gün mektubun geleceği hayaliyle yine balkonda postacıyı beklerdim.                     

Teknoloji ilerledikçe postacılara daha az iş düşmesi beklenilirken tam tersi iş yükü arttı ve postacılık mesleği başka bir formata büründü. Her gün heyecanla ulaştırdıkları duygu yüklü hasret kokan mektupların yerini kiloda ağır taşınması zor kargo paketleri aldı. İnsanlar teknolojinin akışına kapılıp iyice tembelleştikçe teknoloji aracılığıyla aldığı bir ekmeğin bile kuryeyle evinin kapısına gelmesini bekler oldu. Postacıların çilesinin bitmediği yetmedi gibi üzerine özel dağıtım şirketleri kuruldu. Binlerce kurye bir elbise, bir şişe parfümü ya da bir çift ayakkabıyı sipariş sahibine ulaştırmak için yoğun trafikte motosikletleriyle adeta dans ederek kargoyu zamanında teslim etmenin telaşına düştü. Bu süreçte yaşadıkları sıkıntıları anlatmakla bitiremeyiz…

 Gel gelelim corona sürecinde postacılara; corona virüsünün hızlı yayılmaması, vaka sayısının artmaması adına onca konulan yasaklara rağmen binlerce postacımız her gün yüzlerce insanın içerisinde onlarcasıyla birebir muhatap olarak endişeyle görevinin hakkını vermeye çalışıyor. Birbirlerini koruma adına duydukları kaygıyla kendi içlerinde sürekli haberleşip “aman arkadaşım teslimat yaparken çok yaklaşma! Sakın boğazını kuru tutma sık sık bir yudum da olsa su iç! Bu arada apartmanın kapı kollarına çok dikkat et! Tebligat varsa kata çıkacaksan asansör düğmesine çok dikkat et !” vb söylemleriyle birbirlerine destek olmaya çalışıyorlar.

Şimdi size soruyorum! Postacı corona virüsünü kapmıyor mu? Kaptığı virüsü gittiği yerlere, evine, sevdiklerine bulaştırmıyor mu?

 Herkesin canının derdine düştüğü ve sevdiklerinin sağlığını düşündüğü bu dönemde postacılar ve benzeri mesleklerde çalışan insanların suçu ne! Böyle bir dönemde hala internetten elbise, ayakkabı siparişi vermek ne demek! Kendi egonuzu tatmin etmek, can sıkıntınızı gidermek adına verdiğiniz siparişlerle ne kadar çok insanın hayatını tehlikeye attığınızın farkında mısınız? Artık bir durun, durmanız lazım! Yeter gerçekten yeter! Bu kadar bencil olmayın. Lütfen biraz empati yapın. Bu virüsten kurtulmanız sadece maske eldiven takıp paranızın gücüyle eve kapanmanızla olmayacak. Ne zamanki kendinizi korurken çevrenizdeki insanlarında hayatını düşünürseniz, onlarında virüse yakalanmamaları adına destek olursanız ancak o zaman coronadan yavaş yavaş kurtulabiliriz. Bu tür meslekleri yapan insanlara destek verin, mümkün olduğunca iş yükünü azaltın, elinizden geliyorsa, gücünüz yetiyorsa izin kullanmalarını sağlayıp evlerine gönderin. 

Postacının ve zor şartlarda çalışmak zorunda kalan insanların birkaç aylık maaşıyla elinize aldığınız telefonlarınızla sosyal medya hesaplarınızda paylaşım yapıp “evde kal Türkiye “ demekle olmuyor! Herkes birbirine destek versin, yardımcı olsun ve  çevremizde zorunlu çalışanların işlerini kolaylaştıralım, çevremizde yaşayan insanların virüsü kapmamaları adına elimizden ne geliyorsa yapalım.

 Empati yapıp çevremizdeki insanları koruyarak kendimizle birlikte onlarında sağlıklarını düşünerek  “Evde kal Türkiye” yerine hep beraber;

“EVDE KALALIM TÜRKİYE” hatta;

“EVDE KALIYORUZ TÜRKİYE “diyelim ve hep birlikte evde kalma şansını yakalayalım.

Sağlıklı günler dilerim.