İftar sofraları için leziz yemekler planlanırken, Urfanatik.com her gün özel Sahur ve İftar menüleriyle sofralarınıza bereket katacak. Diyetisyen Sinem Göç Güzel'in sağlıklı menü önerileri sayesinde Ramazanda formunuzu koruyabilirsiniz.
Ramazan-ı Şerif’in Fazilet Takvimi de Urfanatik.com’da gün gün okuyucularıyla buluşuyor.
İşte Ramazan Ayının 3. Gün Sahur ve İftar Menüsü Şöyle;
RAMAZAN’IN ÜÇÜNCÜ GÜNÜ SAHUR MENÜSÜ
2 Dilim tam buğday ekmek arası tost
1 Bardak kefir
2 Adet kuru kayısı
2 Adet Pikan cevizi
Diyetisyen Sinem Göç Güzel’in Sahur için sağlıklı beslenme tüyoları;
Sahurda tam buğday ekmekler tokluk süresini uzatır, kefir probiyotik içerdiği için bağırsak floramızı düzenler ve Picone cevizi yüksek oranda omega üç, omega altı içerir.
RAMAZANIN İKİNCİ GÜNÜ İFTAR MENÜSÜ
1 Bardak su
3 Adet zeytin
Etli kuru fasulye
Bulgur pilavı
1 Adet turşu
1 Bardak ayran
Diyetisyen Sinem Göç Güzel’in İftar için sağlıklı beslenme tüyoları;
Saat 09:00 gibi bir çay bardağı tuzsuz kabak çekirdeği ile bir şişe maden suyu tüketilebilir.
AYET
Şunu bilin ki, ganimet olarak aldığınız şeylerin beşte biri Allah’a, Rasûlü’ne, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Eğer Allah’a ve iki ordunun karşılaştığı, hak ile bâtılın birbirinden ayrıldığı günde kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız bunun böyle olduğunu kabul edin. Allah her şeye hakkıyla güç yetirendir. (Enfal Sûresi, 41. Ayet)
HADİS
“Kadınlar hakkında Allah’tan korkun. Çünkü siz, onları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve Allah’ın adıyla (nikah kıyıp) onları kendinize helal kıldınız.”
GÜNÜN DUASI
Rabbimiz, bizi sana teslim olanlar yap, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar.
SADAKANIN FAYDALARI
Sadaka vermekte sayılamayacak kadar çok fayda vardır:
Riyâdan uzak, ihlâsla verilen sadaka, kişiyi kötü bir şekilde ölmekten muhafaza eder, belayı defeder, hattâ zalimin zulmünden korur. Tâbiîn’den İbrahim en-Nehaî (rah.), “Ashâb-ı Kirâm Hazretleri, sadakanın, zalimin zulmünü mazlumdan uzaklaştırdığını söylerlerdi” demiştir.
Sadaka, günahlara keffâret olur.
Malı muhafaza eder, rızkın artmasına vesile olur.
Kalbi ferahlatır, kişinin Allâhü Teâlâ’ya imanını ve hüsnü zannını kuvvetlendirir. Cimrilik ise Allâhü Teâlâ’ya karşı (onun rızkına kefil olduğuna) sûizandan ileri gelir.
Sadaka, nefsi terbiye eder ve insanın maneviyatını artırır.
Cimrilik, nasıl ki her iyiliğe perde olursa sadaka da kişinin noksanlarına, ayıplarına perde olur.
Ömrün bereketine, insanların duasını almaya ve onların muhabbetini kazanmaya vesile olur.
Sahibinden, kabir azâbını defeder.
Kıyamet gününün hararetinde, sahibi için gölge olur.
Allâhü Teâlâ indinde sahibine şefaat eder. Mevlâ’nın rızasını kazandırır.
Dünya ve âhiret meşakkatleri, o kimseye kolaylaştırılır.
Sahibini, diğer güzel amelleri yapmaya da sevk eder, ibadet etmek, ona kolay gelir. Bu şekilde sadakanın fayda ve menfaatleri kat kat fazladır.
Muhakkak yapılan amelin karşılığı yine kendi misliyle olur; kim bir mümini giydirirse Allâhü Teâlâ da ona Cennet elbiselerinden giydirir; kim aç bir mümini doyurursa Allâhü Teâlâ da onu Cennet meyveleri ile doyurur; kim bir müminin susuzluğunu giderirse Allâhü Teâlâ da ona Cennet içeceklerinden içirir; kim darda olan bir müminin sıkıntısını giderirse Allâhü Teâlâ da onun dünya ve âhiret sıkıntılarını giderir...
Cenâb-ı Hak, ilim ehli, cömert, hayâ sahibi, başkalarının ayıplarını örten, dininde kuvvetli, adaletli, kusurları affedici, merhametli, dâimâ şükredici, iyiliği seven, gönlü bol kullarını sever.