Neden mi ? Dersiniz, çünkü hem insan kişiliğin gereği ve hem de inancımız gereği olarak sabır ve tahammül duygusunun bizlere kazandırdığı melekeleri düşündükçe ve iz'an ettikçe daha çok sabır ve tahammüle ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Neden mi ? Dersiniz, çünkü hem insan kişiliğin gereği ve hem de inancımız gereği olarak sabır ve tahammül duygusunun bizlere kazandırdığı melekeleri düşündükçe ve iz'an ettikçe daha çok sabır ve tahammüle ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Lügata baktığımızda sabır için;

Olacak ya da başımıza gelecek bir olayı ses etmeden ve bir eylem göstermeden bekleme ve öfke doğuracak bir fikir ve itham karşısında  öfkelenmeme durumu olarak manalandırıyor.

Dini inancımız olan islam dinine göre sabır nedir?

Sabır;

Nefsi telaş etmekten, dili ise şikayet etmekten, bedenimizi ve organlarımızı çirkin davranışlardan koruyan, nimet haliyle,  mihnet hali arasında fark gözetmeyip her iki durumda sükunetini muhafaza edebilen, Allah'tan başkasına şikayette bulunmamak” şeklinde de tarif ediliyor.

Gerçek sabır nedir? Diye kendi kendimize  soracak olursak, gerçek sabır, Allah'ın rızasını kazanabilmek için bütün sıkıntılara katlanma, nefse hakim olma, her türlü zorluğa göğüs gerip ilahi buyrukları yerine getirmek olduğunu  biliyoruz.

İşte bu durumda gösterilen sabır ve tahammül, kalpteki iman gücünü ve sabır makamındaki sebatı açığa çıkarır ve gösterir.

Rabbim bizleri hakikat ehli olanlardan, sabır ve tahammül gösterenlerden ve nefse hakim olanlardan eylesin inşallah.

Saygılarımla