Tarihe yazdığı bazı eserler ile ismini yazdıran Bediüzzaman Said Nursi ölümünden sonra da merak konusu olmaya devam ediyor. Birçok ülkede merak uyandıran eserleri yazdığı kitapların 50’den fazla dile çevrilmesini ve daha büyük bir kitleye ulaşmasını sağladı.
Günümüzde de etkileri devam eden ve sevenleri tarafından sürekli olarak anılan Said Nursi için en çok merak edilen soru kabrinin nerede olduğu oluyor. Ölmeden önce geldiği Şanlıurfa’da 'Hz. İbrahim makamına gömülmek istiyorum' sözleri yerine getirilmiş ve vefatının ardından oraya gömülmüştü.
Ancak ölümünün ardından kısa bir süre sonra mezarının kırılarak naaşının başka yere taşınması ve yerinin asla açıklanmaması sevenlerini derin bir üzüntüye boğmaya devam ediyor.
Said Nursi ile ilgili araştırma yapan ve sürekli olarak Balıklıgöl’deki kabrini ziyaret ederek yetkililere seslenen Abdulkadir İkbal, kabrinin Şanlıurfa’da şehitlikte olduğunu iddia etti.
Resmi olarak netleşmeyen bu durum için konuşan Abdulkadir İkbal, yetkililerden destek beklediklerini belirtirken kabrin tespiti için gerekli adımların atılmasını talep etti.
Urfanatik mikrofonlarına konuşan Yazar Abdulkadir İkbal, uzun bir süredir devam eden araştırmalarından bahsederken Said Nursi’nin mezarının kırılacağını daha önceden bildiğini aktardı.
“28 YIL HAPİS VE SÜRGÜN HAYATI YAŞADI”
Said Nursi için konuşan Abdulkadir İkbal; “Said Nursi bugün Avrupa'da en çok okunan bir müfessir olacaktı ama 28 sene hapis ve sürgün. Niye? Ne yapmış? İşte bu kitapları yazmış, Kur'an tefsiri yazmış diye 28 yıl hapis ve sürgün hayatı yaşadı. Yine de durmadı, orada da devam etti. Ya orada kolay mı? Öyle hapiste kitap yazmak kolay mı yani? Defteri yok, kalem yok, silgi yok. Yanınızda kütüphane yok. Ama Cenab-ı Hakk'ın inayetiyle, rahmetiyle bütün bunların hepsini atlattı” dedi.
CENAZESİNE YOĞUN İLGİ
Şanlıurfa’da defnedilmek isteyen Said Nursi için konuşan Abdulkadir İkbal; “Şanlıurfa taşıyla toprağıyla mübarektir. Ben onların ölülerine bile dua ediyorum, onlar da bana dua etsinler diye kitaplarında bunu belirtmiş. Şanlıurfa’ya geliyor, ipek palas otelinde konaklıyor. İşte aynen bu odada 3 gece kalıyor, ondan sonra vefat ediyor. Ben onun cenazesini gördüm, yani bu caddeler bile insan seli gibi, tabut parmak üzerine gidiyordu. O kadar bir kalabalık meydana geldi. Tabii dergâhı defnettiler ama dergâha defnettikten 101 gün sonra geldiler, mezarını kırdılar, naaşı çıkardılar başka bir yere gömdüler” sözlerini sarf etti.
KABRİ ŞANLIURFA’DA MI?
İddialarını dile getiren Abdulkadir İkbal; “Tespitim kabri yine Şanlıurfa'da. Said Nursi Hazretleri Şanlıurfa'dan gitmedi. Askeri şehitlik var burada buradan çıkarılıp oraya defnedildiğini düşünüyorum. Senaryo gereği biz buradan götürdük dendi ama buradan gitmedi. Çünkü kendi şiiri var. ‘yıkılmış bir mezarım ki, yıkılmıştır içinde’ diyor” ifadelerinde bulundu.
“SAİD NURSİ’YE SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Son olarak, Abdulkadir İkbal konuşmasında; “Sayın Reisi Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda hassas olduğunu biliyorum ama tabii ona iyi anlatmak lazım yani. Şimdi o zamanlar nasıl gittiler? Kim ne anlattı? Devletin arşivleri açılacak. Neredeyse bulunup getirilip eski yerine konacak. Herkes üzerine düşeni yapmalı. Biz Şanlıurfalı olarak da Said Nursi’ye sahip çıkmalıyız” ifadelerine yer verdi.
