Tarihi yapısı, doğal güzellikleri ve zengin mutfağıyla Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biri olan Şanlıurfa, yıllardır birçok dizi ve filme ev sahipliği yapıyor.
Özellikle geçmiş yıllarda yapımcıların gözdesi haline gelen Şanlıurfa, Balıklıgöl, Harran, Halfeti, Birecik gibi eşsiz mekanlarıyla yerli ve yabancı yapımcıların dikkatlerini çekmişti.
İLK SİNEMA FİLMİ “SÖYLEYİN ANAMA AĞLAMASIN”
Şanlıurfa’da çekilen ilk sinema filmi 1950 yılında “Söyleyin Anama Ağlamasın” filmi oldu. Birçok dizi ve filme ev sahipliği yapan Şanlıurfa, sinema turizmi açısından da büyük bir potansiyele sahip. Yapımcı-Yönetmen ve Senarist Hüseyin Peyda tarafından çekilmiştir. Filmin konusu; Nazif, XX. Yüzyıl'ın başlarında yüreği, bileği, yiğitliğiyle ünlenen Urfalı bir Roben Hood. Arkadaşı Deveci Hacı Mehmet ile birlikte pusu atar; haram yollarla zengin olanlardan ya da başkalarının mallarını gasp edenlerden zorla topladıklarını, fakir-fukaraya dağıtır.
Günlerden bir gün; Hacı Mehmet Nezif'in bir hareketinden kuşkuya kapılır ve karısıyla bir ilişkisi düşünür ve kendince namusunu temizlemenin planlarını yapar. Nezif'le Mehmet bir gün Feriz (Faris) Paşa hayratı civardaki pusuya yatarlar. Hayrat kervanların konup göçtüğü, yolcuların dinlenip su içtikleri. Birlikte hayrata inerler. Nezif su içmekten çok , bir müddet uzanıp dinlenmek ister. Deveci Mehmet, bir ara dışarıdan sesler çevirerek söyleyerek Nezif'in tüfeğini alır ve basamakları tırmanmaya başlar. Son basama geldiğinde durur, Nezif'e döner ve:
"Demek en yakın arkadaşım evime kötü niyetlerle giriyor" diyerek tetiği çeker. Nezif'in ne diyeceğini beklemeden ikincisi mermiyi arkadaşının göğsüne gönderir. Nezif arkasından Mehmet'i kovalar, ama birkaç adım osnra gücü tükenince veyaaya dökülür kalır. “Söyleyin Anama Ağlamasın” filminin senaryosu bu söylenceden yola çıkılarak kurgulanır. Kahramanların isimleri değiştirilir. Hikaye bir yandan Hacı Mehmet'i cinayet işlemeye götüren süreç kurmaca entrikalarla ilginç hale getirilirken bir yandan da filmin kahramanı başka bir aşk halesi oluşturularak ilginç hale getirilir.
ADRESSİZ SORGULAR
Adressiz Sorgular, sinema filminin yönetmenliğini Mustafa Diyar Demirsoy ve Mehmet Ali Gündoğdu yaptı. Filmin çekimleri yine Şanlıurfa'da yapıldı.
Filmde Mustafa Diyar Demirsoy, Sibel Erkan, Sırrı Elitaş, Nihat Nikerel, İlyas Salman, Mehmet Bıçakçı, Meral Zeren oyuncular rol aldı.
EŞKİYA
Başrollerini Şener Şen ve Uğur Yücel'in paylaştığı Eşkıya filmi, 1996 Şanlıurfa ve İstanbul’da çekildi. Yavuz Turgul'un yönettiği ve altınosunu yazdığı Eşkıya, 1996-1997 yıllarında 2 milyon 568 bin 339 kişi tarafından izlendi. Filmin konusu, hapse düşmesine neden olan arkadaşının peşine düşen bir adamın hikayesini anlatıyor. 35 yıl önce Cudi dağlarında bir grup eşkiya yakalandı ve hapse atıldı. Yıllar içinde kimi hastalıktan, kimi hesaplaşma sonucu öldü. Biri hariç ... 35 yıl sonra Hapisten çıkınca Baran'ın ilk işi köyüne dönmek olur. Yıllar önce hapse girmesine en yakın arkadaşının sebep olduğunu öğrenir. Bu en yakın arkadaşı onun çocukluk aşkını alarak İstanbul 'a gitmiştir. Baran da onu bulmak üzere İstanbul'un yolunu tutar.
Yavuz Turgul'un yazıp yönetmenliğini üstlendiği Türkiye sinemasının unutulmaz filmlerinden Eşkıya'nın başrollerinde Şener Şen, Uğur Yücel, Şermin Hürmeriç ve Yeşim Salkım'da bulunuyor
İKİ DİL BİR BAVUL
İki Dil Bir Bavul, 2008 yılında Şanlıurfa’da çekilmiş bir Türk filmidir. Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan'ın yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği film, bir Türk öğretmenin Şanlıurfa'nın Siverek ilçesine bağlı Demirci köyündeki ilkokula atanmasını ve orada Türkçe bilmeyen Kürt öğrencileriyle geçirdiği bir yılını anlatır. Orijinal adı Okul Yolunda olan filmin adı daha sonradan İki Dil Bir Bavul olarak değiştirildi ve filmin adında geçen "bavul" metaforu, "bizzat sınıfın kendisi, köyün kendisi, kişi kendisi, kendi kendisi" dir. İki Dil Bir Bavul'un dili Kürtçe ve Türkçedir. Filmin dünya prömiyeri 25 Kasım 2008 tarihinde 21. Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali'nde yapılırken Türkiye'de ilk kez İstanbul Film Festivali'nde gösterildi ve galası ise 21 Ekim 2009 tarihinde Atlas Sineması'nda yapıldı.
YOL (1981)
Yılmaz Güney'in senaryosunu yazdığı Şerif Gören'in ünlü filmi 18 yıl boyunca Türkiye'de yasaklansa da Cannes Film Festivali'nde büyük ödülü alarak yurt dışında en büyük başarıyı elde eden Türk filmi olmayı başardı. Yol, 1995 yılında sinemanın 100. Yılda yapılacak bir soruşmada “tüm zamanların en iyi Türk filmi” seçilmiştir.
KAN (1986)
Yol’un yönetmenliğini yapan Şerif Gören, Kan (1986) filmini de çekmiştir. Tarık Akan, Hakan Balamir ve Serpil Çakmaklı'nın rol aldığı film kan davasını konu etmiştir. Kültür Bakanlığı Başarı Ödülü alırken, filmin müzikleri Zülfü Livaneli tarafından yapılmıştı.
LEYLA İLE MECNUN (1983)
Yönetmenliğini Halit Refiğ'in üstlendiği Leyla İle Mecnun filmi, Şanlıurfa’da çekilmiştir. Filmde Orhan Gencebay, Gülşen Bubikoğlu, Hüseyin Peyda, Yılmaz Köksal ve Hayati Hamzaoğlu yer aldı. Arabesk müziğinin duayeni Orhan Gencebay ile Yeşilçam'ın güzel yıldızı Gülşen Bubikoğlu'nu buluşturan film ünlü halk hikayesinin beyazperde uyarlamasıdır.
GÜNAH (1983)
İbrahim Tatlıses'in yönetmenliğinde çekilen Günah filmi, Şanlıurfa’da çekilmiştir. Şehirlerarası otobüs şoförlerinin yaşamını konu alan bu film adeta gerçekçi bakış açısıyla oynanmış ve ekranlara gelmiş bir filmdi. Filmde İbrahim Tatlıses, Derya Tuna, Şükriye Atav ve Ekrem Çınaroğlu yer aldı.
KARA ÇARŞAFLI GELİN
Kara Çarşaflı Gelin, Süreyya Duru'nun yönetmenliği ile Vedat Türkali'nin senaristliğince 1975 yılında Şanlıurfa’da çekildi. Bekir Yıldız'ın üç ayrı romanından (Kara Çarşaflı Gelin, Kaçakçı Şahan ve Barutçu Maho) uyarlanmıştır.
ZÜĞÜRT AĞA
Türkiye'de feodalizmin çöküşünü konu edinen Züğürt Ağa filminde Şener Şen Şanlıurfa’da bulunan Haraptar köyünün ağasıdır. Yağmur yağmaması ve kuraklığın başlaması üzerine köylüler ağanın uygulaması çalıp satar ve İstanbul'a kaçarlar. Ağa da topraklarını satarak, İstanbul'a göç eder. Fakat şehir yaşamına ayak uyduramayan ağa elinde, avucunda ne varsa yiyip tüketir. Karısı da evi terk eder. Sonunda onu yalnız bırakmayan Kiraz ile yaşamaya başlar ve en iyi bildiği iş olan çiğ köfte yapma işine başlar.