Urfanatik Tv ekranlarında Muhammet Polat'ın moderatörlüğünde yayınlanan "İnnovizyon" programında ele alınan sorunlar, Teknokent'in yönetim ve işleyişine dair ciddi eleştiriler barındırıyor. Bu yazıda, muhabirlerimizin saha çalışmaları ve programda dile getirilen başlıca sorunları detaylı bir şekilde ele alacağız.
MUHABİRLERİMİZ SAHADA: DOLULUK ORANLARI VE GERÇEKLER
Programda tartışılan doluluk oranı konusunu incelemek üzere Urfanatik Gazetesi muhabirleri Teknokent'e giderek yerinde gözlemler yaptı. Yapılan ziyaretlerde birçok ofisin kapısının açılmadığı, firma tanıtım tabelalarının eksik olduğu ve 20 metrekarelik alanların birden fazla firma tarafından ortak kullanıldığı tespit edildi. Bu bulgular, Teknokent yönetiminin %100 doluluk oranı iddiasını sorgulatıyor. Ayrıca, bu durum girişimcilerin etkin bir çalışma ortamından mahrum bırakıldığını ve kaynakların verimsiz kullanıldığını gösteriyor.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE ENGEL: GÜVENLİK MÜDAHALESİ
Bugün yapılan ziyarette, Urfanatik Gazetesi muhabirlerinin kamera ile çekim yapmasına güvenlik tarafından izin verilmedi. Basın özgürlüğünün kısıtlanması ve muhabirlerimize karşı bu tür bir yaklaşım, Teknokent’in şeffaflık ilkesiyle çelişiyor. Güvenlik görevlilerinin kamerayı alarak "Çıkarken alırsınız" demesi, basın mensuplarının görevlerini yerine getirmelerine engel teşkil etti ve bu durum kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini engelledi.
BAKANLIKTAN İNCELEME TALEBİ VE KAPALI OFİSLER
Teknokent içerisindeki sorunların incelenmesi için bakanlıktan jüri veya müfettiş talep edildiği, ancak bu kişilerin firmalarla görüşme yapmadığı dile getirildi. Firmalar, bu taleplerini basın aracılığıyla duyurmuş olmalarına rağmen, herhangi bir aksiyon alınmadı. Kapalı ofislerin varlığı, bu incelemelerin ne denli acil olduğunu gözler önüne seriyor. Firmaların kapalı olması ve kiralanan alanların etkin kullanılmaması, yönetimin şeffaflık ve hesap verebilirlik konularında sınıfta kaldığını gösteriyor. Bu durum, girişimcilerin devlet desteği ve işbirliği konusundaki beklentilerini boşa çıkarıyor.
Şanlıurfa Teknokent'te yerli firmaların üzerine bu kadar gidilmesi, Şanlıurfa'nın teknoloji alanında gelişmesine engel teşkil ediyor. Bu firmalar, bölgenin inovasyon potansiyelini artırma yeteneğine sahipken, karşılaştıkları engeller nedeniyle hedeflerine ulaşmakta zorlanıyorlar.
ORANTISIZ ZAMLAR VE MOBBİNG İDDİALARI
Firmalar, orantısız ve hukuk dışı kira zamları ile karşı karşıya. Bu zamlar, girişimcilerin sürdürülebilirliğini tehdit ederken, yönetim tarafından uygulanan mobbing iddiaları, çalışma ortamını olumsuz etkiliyor. Çalışanlar üzerindeki bu baskı, inovasyonu ve verimliliği baltalıyor. Girişimciler, yüksek kira bedelleri ve artan işletme maliyetleri nedeniyle projelerini geliştirmekte zorlanıyor ve bu da bölgenin teknoloji potansiyelini olumsuz etkiliyor.
İŞGEM’DE İKLİMLENDİRME SORUNLARI VE ALT YAPI EKSİKLİKLERİ
İŞGEM’de aidat ödenmesine rağmen iklimlendirme ve havalandırmanın olmaması, özellikle sıcak havalarda çalışmayı zorlaştırmaktadır. Girişimciler, bu temel hizmetlerin eksikliğinden dolayı mağduriyet yaşamaktadır. Ayrıca, her türlü altyapının Teknokent tarafından karşılanması gerekirken, hangarların çalışmaya elverişli hale getirilmesi için zemin masraflarının girişimciler tarafından yapılması gerektiği ifade edilmektedir. Bu durum, girişimcilerin maddi yükünü artırmakta ve projelerin hayata geçirilmesini zorlaştırmaktadır.
ORGANİZASYONLARDA AYRIMCILIK İDDİALARI
Vali beyin ziyareti esnasında, Harran Üniversitesi Rektörü’nün Teknokent’in kuruluş amaçlarından biri olan girişimcilerin tanıtımını sağlamak yerine, "Biz uyum içinde olduğumuz firmalara bu kolaylığı sağlarız" demesi tartışma yarattı. Uyum içinde olmak ne demek? Bu söylem, Teknokent’in sadece belli başlı firmaları desteklediği ve diğer girişimcileri dışladığı iddialarını güçlendiriyor. Valiliğe yalnızca uyumlu olduğu belirtilen firmaların listesi verilmiş ve Vali beyin bu firmaları ziyaret etmesi sağlanmıştır. Bu durum, Teknokent’in tüm girişimcilere eşit mesafede durmadığı ve ayrımcılık yaptığı yönünde ciddi eleştirilere neden oldu. Sadece Valilik ziyaretinde değil bütün organizasyonlarda aynı durumun yaşandığını firmalar belirterek tepki gösterdi.
"BEN DEVLETİM" SÖYLEMLERİ VE REKTÖRÜN AÇIKLAMALARI
Yönetim tarafından kullanılan "Ben devletim" söylemleri, firmalar üzerinde ciddi bir baskı yaratıyor. Rektörün "Siz gidersiniz biz kalırız" şeklindeki açıklamaları ise girişimcilerin motivasyonunu düşürüyor ve güvensizlik yaratıyor. Bu tür açıklamalar, Teknokent’in vizyonu ve misyonuyla çelişiyor. Girişimciler, kendilerine destek olmaktan ziyade engel çıkaran bir yönetim anlayışının hakim olmasından şikayetçi. Bu durum, teknoloji alanında yaratıcı fikirlerin hayata geçmesini engelliyor.
FİRMALARIN KARALANMASI VE HUKUK DIŞI TAHLİYE KARARLARI
Çalışan ve katma değer yaratan firmaların karalanmasına yönelik iddialar, Teknokent’in amacını sorgulatıyor. Katma değer yaratan girişimci şirketlerin Teknokent’ten uzaklaştırılmaya çalışıldığı yönündeki iddialar, hukuk dışı tahliye kararları ile destekleniyor. Bu uygulamalar, girişimcilik ekosistemine ciddi zararlar veriyor. Başarılı firmaların haksız yere itibarsızlaştırılması, hem yerel hem de ulusal düzeyde teknoloji girişimciliğine olan güveni zedeliyor.
Teknokent'te sözde var olan, ancak kapılarını kapalı tutan ve aktif olarak faaliyet göstermeyen firmalar, Teknopark/Teknokent muafiyetlerinden (örneğin KDV istisnası gibi) yararlanmak için mi burada bulunuyorlar? Bu sorular, Teknokent’in şeffaflığı ve dürüstlüğü konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor.
PAHALI İKRAMLAR VE KİRA ARTIŞLARI
Teknokent ziyaretlerinde verilen pahalı ikramların, kira artışlarına sebep olduğu iddiaları tartışıldı. Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’in kemer sıkma politikalarına rağmen, bu tür harcamaların yapılması, yönetimin önceliklerini sorgulatıyor. İkramların gizli olarak verilmesi ve fotoğraf çekilmemesi, bu iddiaların doğruluğunu güçlendiriyor. Yüksek kira bedelleri, Teknokent’in girişimciler için cazip bir merkez olmasını engelliyor ve potansiyel projelerin başka bölgelere kaymasına neden oluyor.
İŞGEM MASRAFLARI VE SİYASİ GELECEK İDDİALARI
Girişimcilerin karşılamak zorunda kaldığı yüksek masraflar ve hijyen sorunları, Teknokent’in işletme modeline dair ciddi soru işaretleri uyandırıyor. Şanlıurfa Teknokent’in bazı kişilerce siyasi gelecekleri için bir basamak olarak kullanıldığı iddiaları, kurumun amacına yönelik güvensizlik yaratıyor. Bu tür iddialar, Teknokent’in objektif ve girişimci dostu bir ortam sağlaması gerektiği konusunda kamuoyunu endişelendiriyor. Girişimciler, siyasetin teknoloji yatırımlarını gölgelediği bir ortamda, projelerini geliştirmekte zorlanıyor.
Muhabirlerimizin yaptığı incelemeler ve "İnnovizyon" programında gündeme gelen sorunlar, Şanlıurfa Teknokent’in yönetim ve işleyişine dair ciddi problemleri gözler önüne seriyor. Yetkililerin, bu sorunları acilen ele alması ve çözüm yolları üretmesi gerekmektedir. Şanlıurfa’nın girişimci ekosisteminin büyümesi ve sürdürülebilir bir geleceğe ulaşması için daha şeffaf ve adil bir yönetim anlayışının benimsenmesi şarttır.
Bu bağlamda, ilgilileri harekete geçmeye ve gerekli denetimleri yaparak, Teknokent’in gerçek potansiyelini ortaya çıkarmaya davet ediyoruz. Şanlıurfa Teknokent’in mevcut durumu, yönetimin acilen elden geçirilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Yönetimin, girişimcilerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde yeniden yapılandırılması, bölgenin teknoloji ve inovasyon merkezi olma hedefini gerçekleştirmesine yardımcı olacaktır. Girişimciler, yenilikçi projelerini hayata geçirebilecekleri ve ulusal ekonomiye katkıda bulunabilecekleri bir ortamı hak ediyor. Şanlıurfa Teknokent'teki iddiaların ışığında, özellikle organizasyonlar ve Vali beyin ziyareti sırasında ortaya çıkan ayrımcılık iddiaları, Teknokent'in kuruluş amaçları ve yönetici şirketin yükümlülükleriyle çelişiyor. Kuruluş sözleşmesine göre, yönetici şirketin bölgedeki tüm girişimcilere eşit hizmet sağlama, altyapı ve acil durum yönetimi gibi konularda koordinatif ve destekleyici olması gerekmektedir. Ancak, Vali beyin ziyareti sırasında belirli firmaların öne çıkarılması ve diğerlerinin göz ardı edilmesi, bu yükümlülüklerin yerine getirilmediğini göstermektedir. Bu durum, Teknokent yönetiminin şeffaflık, hesap verebilirlik ve tüm girişimcilere eşit destek sağlama konularında sınıfta kaldığını ortaya koyuyor.