Her birimiz yıkık dökük hayalleri ile tutunmaya çalışıyoruz hayata, bazımız gülerek bazılarımız ağlayarak, genellikle de sahte tebessümler ile. Sorunun ana kaynağı hep biz olmuşuzdur, sorunların ötesine geçememek yıkıyordu kalemizi,...

Her birimiz yıkık dökük hayalleri ile tutunmaya çalışıyoruz hayata, bazımız gülerek bazılarımız ağlayarak, genellikle de sahte tebessümler ile. Sorunun ana kaynağı hep biz olmuşuzdur, sorunların ötesine geçememek yıkıyordu kalemizi, istediklerimize ulaşamayınca köreliyordu düşlerimiz. Şimdi yeni adımların var olduğu basamaklar kendisini gösteriyor, eski kaldırımların toz tutmuş yüzüne. Mahlası derindi aşkın, yalnızlığın, amacı hiç di, amacı bir hiç içindi. Konu dönüp dolaşıp aşka gelirdi bizde, dönüp dolaşıp aşkta kalırdı son söz. Özlediğimi itiraf etmeliyim, hasret kaldığımı gizleyemem. Uykusuz gecelerimin, sakladığım göz yaşlarımın sineye çekilmesini seyredemem. Varsın anlamasınlar susamam, özlediğimi inkar edemem. Gecelere bıraktım ben sonsuz karanlığa, yıldızları bile aldım yanından gizledim kendimden bile. Anlatamam onu bir kaç kırık kalbe, suskun gülüşlere, kendimde var ettim onu. Bilemezsiniz ki, bilsenizde anlayamazsınız, bu tıpkı şehir içinden geçen şehirlerin var olması gibi, içim Ankara köşeyi dönünce İzmir gibi. Bir yanım çekip giderken bir yanım kaldığı gibi...

Bazen çok fazla yoruyor beni, dalıp dalıp sonsuzluğa gidiyorum, bulurum umuduyla. Bazen benim bile bulamadığım zamanlar oluyor, bazende yanında olduğum anlar. Kaçıncı düşün kaçıncı saniyesi bu ne zaman uyanacağız, uyanıp tekrar dalacağız. Kısır döngüde bıraktığımız kaçıncı tümce bu, hangi tümcenin kaçıncı yüklemi.

Bir bilsen, kalbim ihtilal misali düşlerim Beyrut...