Bu hafta Urfa’mıza gönül vermiş Urfa sevdalısı Urfa'nın ilk kadın terzisi olan Yazar Sair Mustafa Dişli’nin hayatından kesintiler yazacağım

Bu hafta Urfa’mıza gönül vermiş Urfa sevdalısı Urfa'nın ilk kadın terzisi olan Yazar Sair Mustafa Dişli’nin hayatından kesintiler yazacağım. Rahmetli ağabeyim Müslüm Köylü ile atışmaları Asfalt caddesinde olan havuzda yüzen ördekler Urfa’nın mehen İbrahim tek ok Alizeyir Müslüm Köylü (lakaplar Biyikol Dudao diğerini hatırlamadım) taşlarının Adını veren  Urfa denince Konferans ve Konserlerde aranan tek kişidir. Şimdi yaşamından kesintiler yazalım.

Urfa’nın ilk Kadın terzisiydi geçim kaynağı olan dikiş makinesini satarak, parasıyla Ankara'ya giden otobüse bilet alır. Bir mola sırasında bir şişe suyun içine biraz ilaç katar. Başbakan'ın karşısına çıktığında şişeyi uzatır ve şairliğini de kullanarak başlar konuşmaya: Size Urfalıların gözyaşını getirdim. Size çeşme başında su almak için birbiriyle dövüşen bacıların gözyaşını getirdim. Size suyu bekleyen cenaze sahiplerinin gözyaşını getirdim. Size akşam evinde yemek pişirmek için su bekleyen anaların gözyaşını getirdim.."

Toplantı sona erdiğinde Mustafa Dişli'nin yüzü gülmektedir. İstediğini başarmış, Urfa'nın içme suyu projesi için Başbakan'ın sözünü almıştır. Bu, Terzi Mustafa'nın ilk eylemi de değildir. Adana'da öğretmen okuluna gittiği dönemde, Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel'in Urfa'ya geleceğini duyunca, trenin geçeceği yollara şu pankartı asar : "7000 yıllık Urfa'ya bir lise açmadan dönme.." Bununla da kalmaz, Hasan Âli Yücel'in ziyaret esnasında dinlenmek için uğradığı kahvelerdeki fincanlara, çay bardaklarına "Urfa'ya lise istiyoruz!" diye yazar. İbrahim Tatlıses'in "Oxford vardı da biz mi gitmedik?" dediği Urfa'ya İLK liseyi açtıran da Mustafa Dişli'dir..

Şanlıurfa İnci Sineması o akşam, iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalıktır. Urfalıların yoğun ilgi gösterdiği, ünlü şarkıcı Şükran Ay'dır.. gecenin sunuculuğunu yapan Mustafa Dişli, yeteneğine güvendiği Urfalı bir gence bir yolunu bulup türkü söylemesi için yer açar programda, Mikrofonu eline alıp "İşte karşınızda İbrahim.." der ve orada kalır, sonunu getiremez... Perdenin arkasındaki gence döner, "Soyadın neydi senin?" diye sorar. "Tatlı" yanıtını alınca, salonda şu ses duyulur: "Karşınızda İbrahim Tatlıses!" Evet, bir dönemin çok dinlenen türkücüsüne adını veren de Mustafa Dişli'dir..

Daha başka neler mi var?.. Meşhur Balıklı Göl'de çalıştırdığı su topu takımı ve yüzücüler, denizin olmadığı Urfa'ya yedi altın madalya kazandırır. Bir defasında yüzücülerimizin avuçları çalışmaktan Java olup diğer yüzücülerin dalga geçtiğini görünce Bizim sporculara döner hadi Urfa’nın aslanları gösterin kendinizi derk ve madalyaları aldıktan sonra dalga geçen yüzükler hepsi Alkışlar ve alınlarından öperler.

Urfaspor futbol takımını da o kurar, takımın renklerinin sarı-yeşil olmasına da o karar verir.. Kulüp logosunu da o tasarlar.. Futbol hakemliği de yapar..

Öylesine sevdalıdır ki kentine, kartvizitinde şunlar yazılıdır: "Mustafa Dişli / Urfa'da"..

Bitmedi.. Tiyatro yazarı ve oyuncudur Mustafa Dişli.. Şiirler de yazar.. Şanlıurfa'da çekilen sinema filmlerinde de roller alır.. "Mezarım'ı Taştan Oyun"Da Hüseyin Peyda ile görürüz onu. "Erkek Ali"de Eşref Kolçak'la, "Hudutların Kanunu"nda Yılmaz Güney ile..

Ne acıdır ki çok sevdiği Urfa'nın işgalden kurtuluşu olan 11 Nisan günü, 1959 yılından sonra hayatının en karanlık günü olacaktır. O gün, kurtuluş törenlerini sunmak görevi her yıl olduğu gibi ondadır. Ateşler içinde yanan dört yaşındaki oğlunu evde bırakarak tören alanına koşar. Geri döndüğünde oğlunu yatakta cansız yatarken bulur. O günden sonra kısa sürede saçları ağarır..

1978 yılında bir gece, sağ görüşlü teröristler bomba atarlar Mustafa Dişli'nin evine. Oğlu Yusuf Sabri yaralanır ve o gecenin mirası olan aksayan ayağıyla koşamaz, arkadaşlarının oyunlarına katılamaz bir daha.

Yusuf Sabri, okulun bahçesinde 23 Nisan provalarını oturduğu yerden seyrederken babasını karşısında bulur birden, yanında da üç tekerlekli bir bisiklet! Mustafa Dişli bir bisiklet kiralamış, bir marangoz arkadaşına yaptırdığı tahta at başını bisiklete monte etmiştir. Bayram yerinde tüm Urfalılar tören geçişi sırasında Kurtuluş Savaşı süvarisi kıyafetindeki çocuğu coşkuyla alkışlar.. Mustafa Dişli'nin oğlu Yusuf Sabri başında kalpağı, güneş altında parlayan üniformasıyla Vali'nin önünden geçerken kılıcını çıkarıp bağırır: "Ya İstiklal Ya Ölüm!.."

Oğluna tüm gece kostüm diken terzi Mustafa'nın uykusuz gözlerinden yaşlar akmaktadır. İste URFA SEVDAKISI MUSTAFA DISLI Bu yazdıklarımız daha en az bildiklerimiz. Urfa’ya sevdalı olmak Urfa olmaktan gurur duyardı. Peki şimdiki kişiler Şehrimizi karalamak için kötülemek için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Urfa’yı sevmek Yürektendir. Tabi Urfa’da Urfalı kalmışsa.

Alıntı