Perşembenin gelişi çarşambadan belidir demiş ya büyüklerimiz işte o Çarşamba bu çarşambadır. İnşaat sektörünün ciddi şekilde kan kaybı 7 haziran 2015 seçiminde başladı. Gün geçtikçe darbe aldı aldı aldı naspın sektör onunda...
Perşembenin gelişi çarşambadan belidir demiş ya büyüklerimiz işte o Çarşamba bu çarşambadır. İnşaat sektörünün ciddi şekilde kan kaybı 7 haziran 2015 seçiminde başladı. Gün geçtikçe darbe aldı aldı aldı naspın sektör onunda dayanacağı gücü kalmadı bugün eylül 2018 artık son çırpınışlarını yapıp aralık-ocak 2019 gibi hayata gözlerini yumacak gibi duruyor. Bu yazdıklarım şaka değil sadece 2015 haziran ayı ile 2018 eylül ayı arasındaki demir fiyatlarındaki farkı söylersem biraz daha beni anlayacaksınızdır.2015 de demir kilogramı 1 lira 39 kuruş iken şuan demir fiyatı ne biliyor musunuz 4 lira 7 kuruş yani 3 katını aşmış durumdadır.
Yapılan inşaat aynı inşaat 2015 de ne kadar demir kullanıyorsak 2018 de o kadar demir kullanıyoruz .Şu şekilde örnek vereyim yaklaşık 13-14 katlı bir yapıya 220 ila 230 ton arası demir gidiyor. Demir de yükselişi hesaplarsak müteahhit sadece demirde 589 bin Türk lirası zarar etmiş durumda. Tabi müteahhit bu işi para kazanmak için yapıyor karı sabit tutup zam olarak yansıyan 589 bin Türk lirasını garibim millete yansıtıyor. Bu iş böyle gitmez biz inşaat sektörü olarak zaten hemen hemen dışa bağımlıyız malzemeler olarak dövizde olan dalgalanmalar müteahhitleri batırıyor. O batınca yanında evine ekmek götüren binlerce insanda batıyor. Yaşamak için umut kalmıyor.
Asıl konumuza gelirsek Urfa’daki inşaat sektörü bitti biteceğe. İnşaat sektörü zaten çıplak gözle bakıldığında da Urfa’da bittiğini bu işten anlamayanlar görebiliyor. İnşaatlar yarıda kalmış işçi çalışmıyor sıvasız kaba inşaat ucube gibi ara sokaklarda kaderine terk edilmiş. Bunun suçu bu işi yapanlar değil bu işi bu hale getirenleri hepimiz biliyoruz.