İçinde bulunduğumuz ve bir an önce bitmesini istediğimiz pandemi sürecinde dövizden tutunda gıdaya kadar her şeyin fiyatında yükselme oldu.
İçinde bulunduğumuz ve bir an önce bitmesini istediğimiz pandemi sürecinde dövizden tutunda gıdaya kadar her şeyin fiyatında yükselme oldu. Bunun yanında paramızda durduğu yerde değer kaybetmekte ve alım gücümüz her geçen gün biraz daha azalmakta. Yerli para cinsinden parasını elinde tutmayan her neye yatırırsa yatırsın kar elde etmekte. Her ne kadar tedarik zincirinin devamlılığı için tam kapanma sürecinde dahi çeşitli muafiyetlerle devamlılık sağlanmaya çalışıldıysa da arz talep dengesi sağlanamadı. Arz talep dengesi de fiyatların yükselmesin de bir etkendir. Arzdaki fazlalıktan dolayı depolanabilen bazı tarım ürünleri değerinin çok altında piyasada satıldı.
Şüphesiz bu süreçte ayakta durabilen ve pandemi öncesinde elinde bulundurduklarını koruyabilen işletmeler pandemi sonrasında daha çabuk ve hızlı büyüyeceklerdir. Bir de pandemiyi fırsata çevirebilen ve özellikle e-ticaret yoluyla satışlarını arttıranlar var. Zaten toplumda bu süreçte e-ticarete yönelim arttı ve pandemi sonrasında bu yönelim artarak devam edecektir. E-ticaret beklenilen büyümenin çok üstünde bir orana ulaşmıştır. Bu yönde kendilerini güncellemeyen işletmeler küçülme ve kapanmayla karşı karşıya kalacaklardır.
Sık sık kulak misafiri olduğumuz ve artık slogan haline gelen bir söz var ‘’Her şey almış başını gidiyor.’’ Özellikle akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar ile her şey almış başını giderken, insanlar alıp başlarını bir yerlere gidemiyorlar. Tedarikten tutun da üretimin birçok çeşidine kadar her şey akaryakıtla bir şekilde bağlantılı ve artan fiyatlar hemen diğer sektörlerde de etkisini göstermektedir. Esnafla herhangi bir şekilde pazarlık yapmaya kalktığımızda da ilk duyduğumuz ‘’Canın sağ olsun’’ değil ‘’Bu fiyattan satıyorum ama yerine aynısından koyamam.’’