Depresyon sadece ruhumuzu değil bedenimizi de olumsuz etkiliyor.

Depresyon sadece ruhumuzu değil bedenimizi de olumsuz etkiliyor. Beynimizin çalışma şeklindeki değişiklikler vücudumuz üzerinde büyük bir etkiye sahip. Beynimizi en çok etkileyen rahatsızlıkların başında ise depresyon bulunuyor. Depresyonun kalbimizden bağışıklık sistemimize kadar her şeyi etkilediğini unutmamak gerekir.

Bir duygu durum bozukluğu olan depresyon, sürekli bir üzüntü ve hayattan keyif alamama hali olarak tanımlanıyor. Türkiye’de nüfusun yaklaşık %4’ünü etkileyen depresyon, kişiyi duygusal açıdan ciddi olarak etkiliyor. Ayrıca bu hastalık fiziksel tahribata da neden oluyor. Depresyonun bazı fiziksel hastalıkların riskini artırdığını, bazı hastalıkların da depresyonu tetikleyebildiğini söylemek gerekir. Depresyonun fiziksel belirtilerini şöyle anlatabiliriz: Depresyonu olan her üç kişiden ikisinde artan ağrılar meydana geliyor. Ayrıca kronik yorgunluk, iştahsızlık, uykusuzluk veya fazla uyumada sıkça görülüyor.

Depresyon, kortizol veya adrenalin gibi stres hormonlarının düzeylerini yükselterek bazı hastalıklara yakalanma riskini artırıyor. Ayrıca bağışıklık sistemini etkileyerek vücudumuzun enfeksiyonla savaşmasını zorlaştırıyor. Depresyonun kalp hastalığı ve madde bağımlılığı riskinin artmasıyla da ilişkilendirildiği bilinmekte olup; Uykusuzluk veya derin uyku eksikliği gibi depresyonun neden olduğu birçok fiziksel değişikliğin bağışıklık sistemini zayıflattığı düşünülüyor. Bu durum mevcut hastalıkları daha da kötüleştirebiliyor. Buna karşılık, depresyon veya kronik hastalığın neden olduğu fiziksel değişiklikler, depresyonu tetikleyebiliyor. Eğer kişi tedavi olmazsa bu durum bir kısır döngüye yol açabiliyor.
 Kalp krizi, koroner arter hastalığı (kalp krizi olmadan), parkinson hastalığı, multipl skleroz veya lupus gibi otoimmün hastalıklar, HIV/AIDS, felç, kanser, diyabet, böbrek hastalığı, artrit gibi birçok hastalık depresyonla birlikte görülebiliyor. Ayrıca depresyon her zaman olmasa da bu hastalıkların görülme riskini artırıyor. Örneğin; depresyonun kansere yol açtığı fikrini destekleyen kanıt olmasa da ikisi sıklıkla bir arada görülüyor. Halihazırda kalp hastalığı olan kişilerde, yüksek seviyedeki stres hormonlarının gerekli doku onarımını yapmasını zorlaştırabiliyor. Depresyonun diğer hastalıkların seyrini etkilediği ve komplikasyon geliştirme olasılığını yükselttiği bilinmektedir. Bunun nedenin depresyon beynimizdeki ve vücudumuzdaki fiziksel değişiklikleri büyütmekte olup, depresyonda sık görülen ağrının da tedaviyi zorlaştırdığının altını çizmek gerekir. 
 Kronik ağrısı olan kişilerin daha ağır bir depresyon geçirebileceklerini belirterek, şu uyarılarda bulunmak gerekir: Tedavi süreci için her şeyden önce alanında uzman bir psikolog ile görüşmeniz faydalı olacaktır. Eğer depresif bir duygu durumu içerisindeyseniz tedavi hakkında psikoloğunuzla konuşun. Antidepresanlar ve konuşma terapisine ek olarak egzersiz de yardımcı olabilir. Son çalışmalar, egzersizin hafif ila orta şiddette depresyon için etkili olabileceğini gösterdi. Bitkisel ilaçlar almayı düşünüyorsanız, mutlaka doktorunuza danışın. Çünkü bunlardan bazıları ilaçlarla veya diğer takviyelerle zararlı şekillerde etkileşime girebilir.

GIDANIZ İLACINIZ , İLACINIZ GIDANIZ OLSUN…