Eğitimde teknoloji hızla gelişmektedir. Eğitim kurumları, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı doğrultusunda teknolojiyi yıllık planlamalarının içerisine dağıtarak eğitim-öğretim vermektedirler. Bilişim teknolojileri sürecinde, ülke geneline...
Eğitimde teknoloji hızla gelişmektedir. Eğitim kurumları, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı doğrultusunda teknolojiyi yıllık planlamalarının içerisine dağıtarak eğitim-öğretim vermektedirler. Bilişim teknolojileri sürecinde, ülke geneline hızlıca yayılıp okullarda yerini alan araç akıllı tahtalardır.
Yıllar önce okullarımıza giren akıllı tahtaların kullanımı, faydaları ve zararları, olumlu-olumsuz yönleri ve sağladığı avantajlar araştırılmış, yönetici-öğretmen fikirleri önerileri alınmış, çocukların gelişimi üzerindeki etkisi gözlemlenmiştir. Eğitim sektöründe akıllı tahta kullanımının çocukların gelişiminde görme, dokunma, işitme gibi farklı duyulara hitap ettiği için maksimum fayda sağlayacağı ve bilginin kalıcı olduğu kanaatine varılmıştır. Öğretmenin bilgiye kolay ulaşacağı, öğrencilere hızlıca görsel, işitsel, dokunsal olarak sunacağı ve bu sayede öğrenci başarısının artacağı kanaatine varılmıştır. Akıllı tahta satışını gerçekleştiren firma yetkilileri, sınıf ortamında sürecin işleyişinde oluşabilecek teknik arıza vb. sorunların giderilmesi için öğretmenlere eğitim vermektedir. Bu eğitimlerle, ders akışının engellenmemesi ve öğretmenlerin daha akıcı bir şekilde ders işlemesi amaçlanmıştır. Maddiyatı yeterli olan kurumlar bu anlamda teknik personel istihdam etmektedir.
Bilişim teknolojileri, eğitim süreçlerine yön verip tam öğrenmeyi sağlayarak öğretmenin plan-programlarını zenginleştirdi. Teknoloji gelişip akıllı tahta kullanım özellikleri arttıkça öğrencilerin ilgi, merak ve dikkati arttı. Öğretmen gelişen teknoloji sayesinde bilgiye daha hızlı ulaşıp tam öğrenmeyi gerçekleştirerek, öğrencilerin öğrenimden daha fazla verim almasını sağladı. Öğretmen, bu süreçte hizmet içi eğitimlerle teknolojik anlamda kendini geliştirmekte, müfredatla ilgili konuları araştırmakta ve öğrencilere hazırlamış olduğu programlarla üretkenliğini ve yaratıcılığını arttırmaktadır. Konulardan uzaklaşmadan, bilginin kaynağına hızlı ve doğru ulaşarak öğrenmeyi daha akılda kalıcı etkili hale getirmektedir. Öğretmenler, akıllı tahtaların kullanımı için aldıkları eğitim sürecinde; öğrencilerinin konuyu analiz etmelerini, dil gelişimini sağlayarak arkadaşlarıyla gurup çalışması içerisine girmelerini sağlar. Bu sayede iletişim becerileri gelişir, hayal dünyalarının genişleyerek yaratıcı fikirlerinin ortaya çıkmasının sağlar. Sunum hazırlar ve kalabalığa konuşma yaparak sunum becerilerini geliştirirler, konuya dayalı planlı bir şekilde araştırma yaparlar ve derse hazır gelirler. Öğretmenlere, sınıf ortamında dersi interaktif öğrenme ortamına sokarak, öğrenciye dersin verimli bir şekilde anlatılması öğretilmektedir. Bu doğrultuda kurumlar verdikleri hizmet içi eğitimlerle öğretmenlerinin akıllı tahtaları doğru kullanım yönünde tatmine ulaşmışlardır. Öğretmenler, akıllı tahtalar sayesinde aktif öğrenme ortamı oluşturarak, dersleri daha verimli eğlenceli hale getirip zamandan tasarruf sağlar ve öğrenme kalıcı hale gelir.
…. Ve tabi ki bunlar olması gerekenlerdi!
Peki, ne mi oldu?
Kurumların neredeyse servet ödeyip öğretmenin öğrenme-öğretme sürecinde sınıfta kullanabilmesi için akıllı tahtaları sınıflara monte ettirmeleri yeterli olmadı. Kurumun kontrolsüzlüğü ve takipsizliğinden dolayı bazı öğretmenler akıllı tahta kullanımında yeterli bilgi, birikim ve beceriye sahip olmadığı için sistem tam anlamıyla amacına ulaşamadı. Teknolojiye bilgi, becerisi, ilgi ve merakı olmayan öğretmen süreci doğru yönetemedi ve öğrenciye tam anlamıyla fayda sağlayamadı. İşlemesi gereken konularla ilgili araştırma yapmadığı için faydalı doğru bilgiye ulaşamadı. Çareyi hazır sunumları kullanmakta buldu. Teknoloji geliştikçe akıllı tahtalara belgeseller, aktiviteler, ders programları yüklenmeye başladı bu öğretmeni iyice tembelleştirip araştırmadan uzaklaştırdı. Öğretmen gerek teknolojik gelişime ayak uydurmakta sıkıntı yaşarken; gerekse teknolojiye olan ilgisizliği nedeniyle akıllı tahtayı çizgi film, belgesel izlettiği bir araç haline getirdi. Öğrenciler ilk kez gördükleri bu ekranda sessizce çizgi film izlerken öğretmenler bir bardak çayını yudumlayıp yorulan bacaklarını dinlendirmeye çalıştı.
Öğrenmeye açık öğretmen, kendini geliştirerek gelişen teknolojiye ayak uydurdu derslerini görsel, işitsel, dokunsal işleyerek öğretme şölenine dönüştürdü. Ders planı doğrultusunda araştırma sürecine girdi, planlamasını yaptı ve bu doğrultuda materyallerini hazırlayarak akıllı tahtayı verimli kullanma sürecini zirveye taşıdı. Hazır programlardan uzaklaşarak konu sonrası yaptığı interaktif çalışmayla öğrenmeyi kalıcı hale getirdi.
Kurumların eğitim amaçları sınıflara donattıkları teknolojik araç gereçlerle başarıyı yakaladıkları söylenemez. Önemli olan niçin kullanacağını kavrayan ve nasıl öğreteceğini, anlatacağını, sunacağını bilen öğretmenlere sahip olması ve bu doğrultuda hizmet içi eğitimlerle öğretmenlerin motivasyonlarının arttırılması ve entegrasyonlarının doğru sağlanmasıdır.
Kendini geliştiren, araştıran, üreten, elini vicdanına koyup öğrencilerinin psikolojik durumlarını takip edip bire bir ilgilenen, sıkıntıları olan öğrencilere rehberlik edebilen, okulu öğrenmeyi sevdiren, ders öncesi yapacağı hazırlıklarla öğrencilerin motivasyonunu arttırarak derse katılımlarını sağlayan çağdaş modern yaratıcı üretken öğretmenlerin sayısının artması dileğiyle…