Bugün Cumhuriyetimizin 101. Yılını coşkuyla kutluyoruz. Cumhuriyetin ilanı ile “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” kuralı, artık devlet yönetiminde, en belirgin şekliyle yerini alıyor. Demokrasiye giden yol daha aydınlık olarak çiziliyordu.
O gün öznesi aydınlıktı Türkiye’nin. O yüzden karanlığa göz kırpan düşünceler Türkiye'de bir daha açılmamak üzere ömür boyu yasaklanıyordu.
O gün kötülere karşı durmak bir toplumun merhamet sınavıydı
O gün yaşamak er niyetineydi. Namussuzluğun her niyetine karşı omuz omuza bir direnişti.
O gün "İhtiyaç halinde camı kırınız" Atatürk ilke ve inkılaplarının Türkiye gerçeğine imzanın atıldığı gündü.
Bu yüzden bizler emeğinde helalini sevdik adamın da. Bazı kimliklere bakınca ne demek istediğimi gerçek vatanseverler anlar. Anlamayanlar için dipnotum var. "Cumhuriyet kolay kurulmadı!"
Bu yüzden sihirli adamlara hiç bir dönemde sıradanlık yakışmadı. Onlardaki büyünün bozulmamasına sebep olan gerçekleri birilerinin iyi bilmesi lazım.
Bu yüzden onlarla diğerlerinin savunduğu değerler arasında sevda farkı vardı. Dava farkı vardı. Vatan farkı vardı.
Bu yüzden ilkeleri hiç bir zaman göz ardı edilip sürgüne gönderilememiştir
Ve bu yüzden yeri geldi buğdayın kıtlığını, yeri geldi ambardaki farenin çokluğunu tartıştık. Ama Cumhuriyet ve değerlerini asla.
Sözün özü arada bir şapkadan tavşan çıkaracak sihirbazlar ortaya çıkmaya çalışsa da biz istemezsek Cumhuriyet gibi büyük değerlerimizle kimse oynayamaz. Biz böyle dimdik durdukça hiç kimse tavşan ve şapkayı getirecek cesareti bulamaz.
Sonuç olarak Atatürk ve silah arkadaşlarının aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor. Cumhuriyetimizin 101. Yılı kutlu olsun diyor. Sözlerimi Atatürk’ün “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözüyle bitiriyorum.