İnsanlar dünyaya geldiklerinde fiziksel ve sosyal anlamda çok çeşitli ve farklı olanaklara doğarlar. Yaşamlarını bina ederken de bu imkanlar dâhilinde çabalarlar, uğraşırlar. Normal olan budur. Bazen fiziksel anlamda el, ayak, göz, kulak......

İnsanlar dünyaya geldiklerinde fiziksel ve sosyal anlamda çok çeşitli ve farklı olanaklara doğarlar. Yaşamlarını bina ederken de bu imkanlar dâhilinde çabalarlar, uğraşırlar.

Normal olan budur. Bazen fiziksel anlamda el, ayak, göz, kulak... uzuvlarımızın bir kısmında doğuştan veya sonradan istenmeyen durumlar oluşabilir. Ancak yaşamın devamı adına mücadelesine devam eder insan.

Eksikliklerini türlü imkân ve çabalarla tamamlar ve yaşamını aksatmamaya çabalar. Bu zaruret bazen “zor” la karşılaşır. İnsanlar bu mücadelelerinde bazen destek beklerler bazen de sadece köstek olunmamasını insanlarca. Ancak zorlaştırmayı seven bir tür insan tıkamaya devam eder bu mücadele süreçlerini.

Bu aşamada empati gibi anahtar bir kavram çıkar ortaya. Ancak gelişimini bir türlü tamamlayamayan bu kişiliklerde bu anahtar kavram yerleşemediği müddetçe hep engel olurlar tüm yaşam normlarına.

Çünkü hisleri ve bilinçleri çekilmiş bu insanlar empati kuramazlar da yarın bu sıkıntılarla kendilerinin de karşılaşabileceğini görmezden gelirler.

Yollarda, yaşam alanlarında, iş ortamlarında kısaca hayatın her anında engelli kardeşlerimize engel olanlar zihinlerindeki idrak yürüyüşünde engeli olanlardır.

Bazen de acımayı marifet sayanlar çıkabilir ki acınası hallerini uzaktan göremezler. Çünkü destekleşmeler toplumsal zaruretlerdir lütuf değildir.

Birde fiziksel değil de hayatlarına bir adım geriden başlayan insanlarımız vardır. Bunlar sosyal engelli kardeşlerimizdir. Bunlarda unutulmamalıdır. Kimdir bunlar? Zalim bir babaya çocuk olanlar veya zalim bir eşe, belki savaş ortamına doğanlar veya yetim öksüzler. Belki ağır bir depresyona yakalananlar veya maddi olanaksızlıklarda kalanlar. Bunlar da engellidir, insanlarca engellenmiş olabilirler. Kesinlikle desteklenmelidirler.

Ey engelsizim diyenler!

Yarının bize ne getireceğini biliyor muyuz, çocuklarımızın dünyaya nasıl gelebileceğini biliyor muyuz?.. Bu yüzden, insanlar için engel olmayı değil bütünleşmeyi deneyin.

Evine kapanan değil sokaklarda ve hayatın tüm aşamalarında görmeliyiz kardeşlerimizi. Özellikle de böylesi bir teknoloji çağında çağın imkanlarıyla onlara her tür kolaylığı sağlamaya çalışmalıyız.

Sosyal yaşamda bulunmayan her engellinin toplumu sorumludur.

Ve ilk önce insanlar bu konularda zihinlerine bir format atmalı ve yaşamı daha iyi kavramalıdır… Çünkü esas engel zihinlerdedir.

Saygılarımla…