Hayatın damarlarına yayılması muhtemel gerçekler  ortada duruyorken çirkinliğin simgesi  klasik geçiştirme söylemleri var yine sahnede.

Hayatın damarlarına yayılması muhtemel gerçekler  ortada duruyorken çirkinliğin simgesi  klasik geçiştirme söylemleri var yine sahnede.

Acınızı paylaşıyoruz Bartın.

Şehitlerimiz var.

Bartın sizinleyiz. Vs Vs.

Sonra ağababalar çıkar. Suçlular en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Her şey kontrol altında  der işin içinden çıkarlar. Daha sonra dernekler ve yardım kuruluşları her yerde çadır açar. Önce kendileri nemalanır. Sonra kalırsa belki gönderilir Bartın’a. Bakın 2 yıl önce Somaydı. Sahi soruyorum ne değişti. O günden bu güne. Hani iş güvenliği yasası. Hani önce işçi sağlığı. İnanın o günde bu günde kamu vicdanını rahatlatan bir şey yok. Hadi bir tanesinde gafil yakalandınız. Hiç mi ders alınmaz bu tür olaylardan. Her sene her sene bu kadar can veriliyor. Çocuklar yetim, kadınlar dul kalıyor. Bir sürü ocağa ateş düşüyor. Sonrası ölen öldüğüyle, kalan perişanlığıyla kalıyor. Bu işin kaymağını yiyende keyfini sürmeye devam ediyor. Çünkü menfaatlerini korurlar ağababaları. Peki  ya yok ettikleri canlar veya adaletsizliğin simgesi yetim çocuklar ve dul kadınlar.  Veya varoluş sebebi belli olan sistemin ihmal zaafı bu defa ortaya çıkmayacak mı?

Tamam belki çok şey bekliyorum.  Ama umudum yok. Benim ki sadece beklenti. Bir şey çıkacağını da sanmıyorum. Ve  ben buna  utancın gerçekleri diyorum. Çünkü onların kara kutusundan "Aydınlık yarınların" çıkacağı beklentisinin boş olduğu, zalim olmakla, insan olmak arasındaki tercihini yanlış kullananların öne çıktığı ortamdan başka bir şey olarak bakamıyorum. Hem hakkı olmayanı reddedenlerin ve haksızlıkların önüne set çekenlerin öyküleri milattan öncesinde kaldı. Ama şundan eminim. Gerekli olan duyarlılığı göstermeyene gününü gösterecektir hayat. Üstelik öbür dünyada herkesin hakkı baki. Ama günü geldiğinde ağlamak yok.

Bakıyorum hala bu kadar haksızlığın ve soysuzluğun gelecekte açacağı yollarda çocuklarının yürüyeceğini düşünmeyenler,  Hastalıklı kahramanlarını gururla alkışlasınlar. Bizce bir sorun yok. Ve merak da etmesinler onlar istemedikçe bu "kara büyüyü" kimse bozamaz. Üstelik kameraları görünce her söylemde insanlık adına adaletli dünya isteniyor ya!

Riyakarlık yapmanıza gerek yok diyorum. Eğer samimi olursanız. İnanın mazlumlar Çin malı insanlığı bile tercih edecek duruma geldi.

Hiç olmazsa tetikçilik yapmaz soysuzlar.

Sonuç olarak dünya denen şu alemde bırakın herkes bildiği gibi oynasın oyununu.

Ve siz sadece sonuna bakın.

Hükmün yalnızca kendinde olduğunu elbet hatırlatır kaderi yazan.