Ebû Ümâme el-Bâhilî'nin (radıyallahu anh) rivayetine göre, Resûllüllah {sallallahü aleyhi ve sellem} efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
Ebû Ümâme el-Bâhilî'nin (radıyallahu anh) rivayetine göre, Resûllüllah {sallallahü aleyhi ve sellem} efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Bir kişi hastalandığı zaman, Hâk Celle ve Alâ, meleklere, ' Benim kulumun amelini, sağlığındakinden daha faziletli olarak yazın ' buyurur. Melekler de emredildiği gibi yazarlar."
Nakledildiğine göre bir kimse olduğu vakit, Hâk Teâlâ o kişiye dört melek gönderir. Birine, o kişinin kuvvetini almasını emreder, o kişi zayıf düşer.
Diğerine, o kişinin ağzından yemeklerin tadını almasını emreder. Üçüncüsüne, o kişinin günahlarını almasını, dördüncüsüne de hasta kişinin yüzünün nurunu almasını emreder.
Böylece hastanın benzi sararır. Eğer Cenâb-ı Hâk, o hastayı sağlığına kavuşturmayı dilerse kuvvetini alan melek geri gelir verir.
Yüzünün nurunu alan melek o nuru tekrar verir. Ağzından yemek tadını alan melek de aynı tadı ve lezzeti iade eder. Ancak, günahlarını alan meleğe, o kişinin günahlarını geri verdirmez.
O melek, Hâk Celle ve Alâ'ya secde ederek,
"Ey Rabbimiz! Biz dört melek idik, bunlar aldıklarını geri verdiler, ben ise aldığımı geri vermedim " der.
Hâk calle ve Alâ, onun günahını gidermiş iken yine yüklemek benim şanıma yakışmaz " buyurur.
O melek, " Ey Rabbim! Ben bu aldığımı ne yapayım?" diye sorar.
Hâk Teâlâ, " Denize at " buyurur. O melek de günahları denize atar.
Eğer o kisi bu hastalıktan dolayı öldürse dünyadan tertemiz ve günahsız bir şekilde çıkmış olur.
Nakledildigine göre Resûl-i Ekrem Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem'in şöyle buyurmuşlardır: Hâk Teâlâ Azrâil'e [aleyhisselam] , "Hiç benin kullarımdan, canlarını alırken acıdığın oldu mu? " diye buyurdu.
Hz. Azrâil, " iki kişiye acıdım. Biri küçük bir çocuktu, anne ve babası öldüler ve çocuk yanlız başın, öksüz ve yetim kaldı. Diğeri ise âdil bir hükümdardı. Onun ruhunu alırken adaletli olduğundan dolayı ona acıdım " dedi.
Hâk calle ve Alâ, " O âdil olduğu için merhamet ettiğin hükümdar, o annesi ve babası ölen öksüz çocuk idi. Ben ona rahmet edip hükümdar yaptım " buyurur.
Ona, " feresü'l-hayat " (Hayat atı) derler.
Münker ve Nekir iki melektir. Bir anda bütün insanlara nasıl erişip sual sorarlar diye sorulacak olursa söyle cevap verilir:
Hz. Cebrâil, Mîkâil, ve Azrâil [aleyhisselam] bir anda yüz bin yere, türlü sûretlerle nasıl erişilirse onlar gibi olan Münker ve Nekir de öyle erişirler.
Nakledildigine göre Hâk calle ve Alâ, bir melek yaratmıştır. Âlem yaratıldığından beri,
arş-ı " lâ ilahe" diye tavaf etmektedir. Bu melek ne zaman " illallah" derse o vakit kıyamet kopar.
Böylece, dünyanın ömrü, bir meleğin bir nefesi kadarmış, Ancak Bâki olan, Allah Teâlâ'dır.