Türkiye'de 31 Mart seçimleri gündemde iken Irak'ta Kerkük merkezli önemli gelişmeler yaşanıyor. Irak'ta 25 Eylül 2017'de gerçekleştirilen gayrimeşru sözde referandumun ardından Kerkük merkezli kontrol mücadelesi devam ediyor....

Türkiye’de 31 Mart seçimleri gündemde iken Irak’ta Kerkük merkezli önemli gelişmeler yaşanıyor. Irak’ta 25 Eylül 2017'de gerçekleştirilen gayrimeşru sözde referandumun ardından Kerkük merkezli kontrol mücadelesi devam ediyor. Sahada IBKY aktörleri Barzani ve Talabani unsurları, devlet dışı terör aktörler PKK-FETÖ-DEAŞ sahada. Kerkük ilini ve petrol sahalarını ise Bağdat’a bağlı federal güçler ile Haşdi Şaibi güçleri kontrol etmeye devam ediyor.

Barzani gayri meşru sözde referandum ile büyük bir pozisyon kaybetti siyasette. Bölge içinde rakipleri Goran ve KYB’ye karşı siyasi kaybedişleri olmasa da Kerkük hayalleri fiyasko ile sonuçlandı. Ama Barzani ve Talabani siyasi yapıları Kerkük pozisyonlarını belirli bir düzeyde tutmak istiyor daha fazla kaybetmek istemiyorlar. Irak’ta petrole ne kadar yakınsan gücün o kadar fazla olur.

TERÖR YAPILARI İÇİN BİR ALAN

Suriye’den 36. Paralel hattından üst ve alt alanından Irak’a geçen DEAŞ terör yapıları Kerkük’ün güney kırsalında sayılarını artırıyorlar. Yine yeni nesil terör örgütü FETÖ okulları ile Kerkük’te faal durumda.Elbette bölgenin demirbaş terör örgütü PKK hem Kerkük içinde hücre yapıları ile hem de kuzeyde Sincar, Mahmur ve Kandil bölgesinde rahat şekilde faaliyette. Talabani’nin kontrol ettiği Sülaymaniye’de günlük alışveriş yapan PKK’lıları görebiliyoruz. Elbette 2003’den beri Irak’ın her yerinde olan El Kaide’yi da tabloda yok sayamayız. Tüm bu kara tablo Kerkük etrafında dönüyor.

YA BİZİM TÜRKMENLER

Birinci Dünya Savaşı’nda 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması ile Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Musul vilayeti Osmanlı topraklarına dâhil iken anlaşmanın 7. Maddesine dayanarak İngiltere bölgeyi işgal etti. 5 Haziran 1926’da Türkiye, İngiltere ve Irak arasında Sınır ve İyi Komşuluk Anlaşması imzalandı. Anlaşma metninde, Türkiye’nin Irak Türkmenleri ile ilgili herhangi bir tasarrufu yer almadı. Bu durum ile Irak Türkmenleri anavatan olarak gördükleri Anadolu’dan gönül bağları hariç kopartılmış oldular. 1932 yılına kadar İngiliz Manda İdaresinde kalan Irak'ın bağımsızlığını kazanmasıyla Türkmenler azınlık olarak tanımlandı. Irak Türkmenlerine yönelik baskı giderek arttı. Irak Türkmenleri, karşılaştıkları baskılar yanında bir çok katliamlara maruz kaldılar: 1924 Kerkük Katliamı, 1946 Gavurbağı Katliamı,1959 Kerkük Katliamı ve 1991 Altınköprü Katliamı. Ayrıca 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgali ile birlikte Türkmenlerin yerleşim bölgeleri hedef alınarak yüzlerce Türkmen hayatını kaybetmiştir. 2014 yılında DAEŞ’in Musul’u ele geçirmesi ile birlikte başta Telafer olmak üzere binlerce Türkmen yaşamını yitirirken bölgeden göçler yaşanmıştır. 674 yılından itibaren Irak’a boylar halinde yerleşmeye başlayan Türkmenler bugün var olma mücadelelerine devam ederken Türk Dünyası’nın egemen ve bağımsız devletlerinden destek beklemektedirler.

Ankara-Bağdat-Tahran Üçlüsü

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani bu hafta Bağdat ve Necef’i kapsayan bir dizi ziyaretlerde bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı seçim sonrası Bağdat’da olacak. Suriye iç savaşını en fazla hisseden ülke Irak.Bağdat’daki karar vericiler petrol paylaşma kavgasından başlarını kaldırıp beka olarak kaderleri bağlı oldukları iki komşusuna ses vermeli. Yoksa herkes 2019 versiyonu ABD yapımı yeni bir mutasyona uğramış IŞID filmi izleriz.