Binlerce yıl öncesinden insanlığın ve bilimin ilk izlerinin bulunduğu kadim şehir.

Operasyon ve algılar şehri 1

Şanlıurfa,

Peygamberler şehri.

Binlerce yıl öncesinden insanlığın ve bilimin ilk izlerinin bulunduğu kadim şehir.

İnancın, tarihin, bilimin, turizmin, kültürün, müziğin, gastronominin, su sporlarının, kış sporlarının, tarımın, medeniyetin şehri.

İbrahim Peygamberin, Eyyüp Nebi’nin, Hz. Şuayb’in, Hz. Elyesa’nın, Hz. Yakub’un, Hz. Yusuf’un, ilk insan Adem Peygamberin şehri. Tek tek dağlarında Hz. Musa’nın çobanlık yaptığı şehir. Hz. İsa’nın gizemli mendilini saklayan, ilk Hıristiyan hükümdar kral Abgar’ın şehri. Şanlıurfa, üç semavi dine ev sahipliği yapan, Camilerin, Kiliselerin, Havra’ların şehri.

Dünyanın ilk tapınağı Göbeklitepe’nin, İlk Üniversitesi Harran’ın, saklı cennet Halfeti’nin, Takoran’ın, Balıklı Göl’ün, Karacadağ’ın, mozaiklerin ve tarihi taş evlerin şehri.

Cabir Bin Hayyam, El Battani, Sabit Bin Kurra, İbn-i Teymiye gibi bilim insanlarının şehri. İbi Sina’nın hocalık, Farabi’nin öğrencilik yaptığı, Eflatun’un şehri.

Şanlıurfa, Hayat El Harrani’nin, Şazeli Ali Dede’nin, Mevlevi Şeyhi İshak Efendi’nin, Mevlana Mahmud Efendi’nin, Hacı Kermo’nun, Şeyh Dede Osman-ı Avni’nin, Şeyh Maksudun, Yakup Kalfa’nın, Şeyh Muhammed Halid Efendinin, Arış Baba’nın, Bediüzzaman  Ahmed El Hemedani’nin, Bediüzzaman Said-i Nursi’nin şehri.

Şanlıurfa, ateşin serin ve selamet olduğu ve insanı yakmadığı, eminliğin, sabrın, teslimiyetin, yakarışın, kurtuluşun, bolluğun, bereketli hilalin şehir.

Şanlıurfa şairlerin, aşıkların, gazelhanların şehri. Şair Nabi’nin, Şair Abdi’nin, Fani’nin, Nüzhet Ömer’in, Birecikli Kani’nin, Abdurahman Muhibbi’nin, Şeyh Şani’nin, Tenekeci Mahmut’un, Mukim Tahir’in, Kazancı Bedih’in şehri.

Şanlıurfa, bir kurtuluş destanı yazan, ‘’Şanlı’’ ünvanını bileğinin hakkıyla almış, kendi kendini kurtaran, çetelerin vurun Urfalılar dediği şehir.

 Peki şimdi ne oldu bu şehre, nasıl oldu da operasyonlar ve algılar şehri oldu. Böylesine zengin bir kültürün dünya şehri olması gerekirken bölgesinin bile şehri olamamanın nedenleri ne? Sanayisini kalkındıramamış, tarım ürünlerini işleyememiş, bırakın dünyaya ulaşımı, ülkesi ile ulaşım sorunlarını çözememiş bu şehrin derdi ne. Yapay gündemler ile uğraşıp hala kabuklarını kıramamış bu şehir daha neyi bekliyor olabilir. Tarih göstermiş ki bu şehir hep kurtarıcılarını bağrından çıkarmış ve sahip olduğu tüm unvanları hakkıyla almıştır. Kimi bekliyoruz peki. Bu kadim kent kendi evlatları ile uğraşmaktan vazgeçip ne zaman tarih sahnesinde hak ettiği yere gelecek. Birbirimize operasyon çekmeyi, birbirimizi algılar ile yıpratmayı ne zaman bırakacağız. Bizden daha iyi biri çıktığında, yerimizi gönül rahatlığı ile ne zaman ona bırakacağız. Bu ölü toprağını üzerimizden atmamız, bir daha kimseyi operasyonlara kurban etmememiz, şehrin algılar ile yönetilmesini engellememiz için çekilen operasyonları ve sonuçlarını yazacağız, hatırlayacağız ve neleri kaybettiğimizi göreceğiz.

Operasyonlar için sizleri haftaya köşemde bekliyor olacağım, keyifli okumalar olsun…