Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Filistin’de yapılan soykırım ve katliamlar nedeniyle İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama ve tutuklama emri çıkardı.

Bu karar dünya gündemine bomba gibi düştü.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin sözleşmesine imza atan 124 ülke, bu iki katili, ülkelerine ayak basar basmaz tutuklamalı ama yaparlar mı bilinmez.

Her fırsatta İsrail’i ve yaptığı katliamları destekleyen Avrupa ülkeleri, Netanyahu’nun tutuklanma kararını rahatlıkla uygulayabilir mi?

Avrupa’nın verdiği askeri, siyasi, sosyal ve ekonomik desteklerle, Filistin’de soykırım yapan Netanyahu görevini yerine getirdi.

Soykırımcı Netanyahu ve askerleri, Filistin’de taş üstüne taş baş üstüne baş bırakmadı.

Hastaneler, okullar, camiler, pazar yerleri, çocuk parkları, kamplar, çadırlar, çarşılar, altyapı ve üst yapılar velhasıl bombalanmadık sosyal alan bırakmadılar ve üstelik her biri ayrı ayrı savaş suçuyken bunu rahatlıkla yapabildiler.

Netanyahu katliamlarında o kadar ileri gitti ki Avrupa ve NATO tesislerini vurdu, çalışanlarını öldürdü veya tutukladı.

İşte ipler tamda bu noktada koptu.

Yoksa Filistinlilerin veya Müslümanların öldürülmesi onları rahatsız etmemişti, hiçbir zaman etmez de!

Onları rahatsız eden şey, sadık adam Netanyahu’nun kontrolden çıkmasıydı.

Hiçbir uyarıyı dikkate almayan Netanyahu, artık gözden düşmüş, bertaraf edilmesi gereken bir katile dönüşmüştür.

Tüm soykırımcı katillerin, sahipleri tarafından yok edildiği gibi Netanyahu’da Avrupalı sahipleri tarafından yok edilecektir.

Zamanla bunun olduğunu göreceğiz, nede olsa tarih tekerrürden ibarettir.