Şanlıurfa’nın en eski yapılarından biri olan Der-Yakup Kilisesi, tarihi ve kültürel önemiyle dikkat çekiyor. Urfa Kalesi’nin batısında, Damlacık sırtlarında yer alan bu yapı, Hristiyanlığın doğuşundan sonra inşa edilen ilk kiliselerden biri olarak kabul ediliyor.
Tarihî kaynaklara göre, kilisenin M.S. 38 yılında Hristiyanlığı kabul eden Süryaniler tarafından yapıldığı tahmin ediliyor.
Farklı dönemlerde çeşitli isimlerle anılan bu kutsal mekan, halk arasında “Nemrut’un Tahtı” veya “Nemrut’un Mezarı” olarak da biliniyor. Süryaniler ise buraya “Deyro D’Nalşotho” (Ruhların Manastırı) adını vermiştir.
Eyyübiye ilçesi sınırlarında bulunan Der-Yakup Kilisesi, Şanlıurfa’nın köklü tarihine ışık tutan önemli yapılar arasında yer alıyor.
KAZENE KÖYÜ GELENEĞİ
Halk arasında anlatılanlara göre, Kazene Köyü ile Nemrut Tepesi arasında yüzlerce yıl öncesine dayanan ilginç bir gelenek vardı.
Tepeye yaklaşık bir saatlik mesafede bulunan bu köyde aşçılar, özenle hazırladıkları yemekleri pişirir, ardından uşaklar aracılığıyla Nemrut’un sofrasına ulaştırırdı.
Yemek tabakları, tepeye doğru sıralanan uşaklar tarafından elden ele verilerek taşınır ve sonunda Nemrut’un sofrasına ulaşırdı.
Kazene Köyü’ne verilen bu ismin de köyde kurulan büyük kazanlardan geldiği rivayet edilir. Tarih boyunca birçok efsaneye ev sahipliği yapan bu bölge, kültürel mirası ve anlatılarıyla bugün de ilgi çekmeye devam ediyor.
