Urfanatik-Geçtiğimiz günlerde bir otelde çıkan yangın anı ve yangında yaşamını yitirenler ülkede derin bir üzüntüye neden oldu. Otelin ihmal zinciri oldukça tepki yaratırken bu durum vatandaşlarda tedirginlik oluşturdu.
Yaşanan elim olay sonrası vatandaşların yangın tedbirlerine yönelik yoğun tedbir çabaları dikkat çekti. Bakanlıklar ise otel ve benzeri işletmelerde denetim seferberliği başlattı.
1 Ocak 2025 tarihi itibariyle yangın yönetmeliğinde geçerli olan karar ne? Oteller neden az tehlike işyeri listesinde yer alıyor? Bütün merak edilenleri uzmanı sizler için cevaplıyor.
Peki Şanlıurfa’da vatandaşları yangın anında zor durumda bırakacak o davranış ne oldu? Yangın anında vatandaşı zor durumda bırakacak bu davranış için uzmanından uyarı geldi.
Yangın ve benzeri olaylarda en önemli faktörün kriz yönetimi olduğunu belirten uzman tatbikat eğitimi ve acil durum toplanma alanları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Urfanatik mikrofonlarına konuşan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Mehmet Tosun, vatandaşlara önemli uyarılarda bulunurken yangın merdivenleri ve yangın tüpü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“ÖNLEMENİN ÖDEMEKTEN DAHA UCUZ OLDUĞU”
Bolu’da yaşanan yangın için konuşan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Mehmet Tosun; “ Yaşanan vahim olaydan dolayı milletimizin başı sağ olsun. Yaklaşık 78 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yangınla ilgili şunu söylemek istiyorum, kesinlikle İhmal, bilgisizlik yangının oluşumundaki en önemli etkenlerden ve biz millet olarak bir zorunluk hissetmeye ne kadar tedbir almakta biraz gecikebiliyoruz. Önlemenin ödemekten daha ucuz olduğunu farkında değiliz. Bolu‘daki yangının az tehlikeli bir iş yerinden kaynaklandığını belirtmek isterim. Merdivenler kesinlikle daha öncesindeki yapılarda belki dışarı inşa edilmiş olabilir ama yılların getirmiş olduğu standartlar teknolojik gelişmeler artık içeride olmasını ve daha yüksek standartlarda yangına daha hızlı önlem alınabilecek ekipmanlarla olması gerektiğini bize gösteriyor. İçeride olması gerekiyor, çabuk ulaşılabilir olması gerekiyor, önünün açık olması gerekiyor. Dilerseniz kendi evinizde dilerseniz oteller, okullar, hastaneler gibi toplu kullanım alanlarında sizin ulaşılabilir olduğunu, kapının çok düzenli bir şekilde çabuk açılabilir olduğunu, yolların düzenli olduğunu bunlara çok dikkat edilmesi gerekiyor. Yangın çok vahim sonuçlara yol açabiliyor. Bunun bilincinde olmamız gerekiyor ve bununla ilgili önlemleri bir an önce almamız gerekiyor. Almadığımızda başımıza gelebilecek olayların derecesini kesinlikle kestiremeyiz. Ve önüne de geçemeyiz bu tür olayların. Ne olursa olsun eğer bir işletme sahibiyseniz iş güvenliği ile ilgili ondan sonra yangınla ilgili acil durumlarla ilgili, sabotaj ile ilgili kesinlikle önlemlerin alınması gerekiyor buna çok dikkat edilmesi gerekiyor. Sonuçlarının vahim olabileceğini gördük ve belki de görmeye devam edeceğiz, eğer biz bu mantaliteyle gidersek” ifadeleriyle uyarılarda bulundu.
“YANGIN MERDİVENLERİ, YANGIN DOLAPLARI, YANGIN TÜPLERİ”
Denetimlere dikkat çeken Uzman Mehmet Tosun; “Yani hepimiz potansiyel çalışanız, hepimiz çocuklarımızı okullara gönderiyoruz olası bir sömestr tatilinde üç ay tatillerinde yani eski deyimiyle tatile gidebiliyoruz. Ortak kullandığımız birçok alan var. Buralarda merdivenler, ondan sonra acil çıkışlar, acil toplanma bölgeleri, yangın merdivenleri, yangın dolapları, yangın tüpleri bunların hepsinin denetimlerinin yapılması gerekiyor. Bizim şehrimizde ise bu dediğim çeşitte işletme çok fazla onların gerekli önlemler aldığını düşünüyorum ama muhakkak ki eksiklerinin de olduğunu düşünüyorum. 1 Ocak 2025 itibariyle az tehlikeler devreye girdikten sonra oteller de bu hizmetleri almaya başlayacaklar. Daha öncesinde 50 çalışanın altındaki işletmeler iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alma zorunluluğu yoktu. Türkiye'de üç tehlike sınıfımız var; az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli. Oteller az tehlikeli sınıfa giriyor. Yani o sınıflandırmanın içerisine giriyor. Bunu nasıl belirliyoruz? Bunu da faaliyet alanıyla belirliyoruz. 50 kişinin altında çalışanları olan bazı işletmelerimiz de alıyorlardı ama prestij için alıyorlardı. Herhangi bir zorunluluk olmayana kadar siz de takdir edersiniz ki bir zorunluluk olmayana kadar işletmelerimiz ya da bizim toplumumuz zorunluluk olmayana kadar hizmet alma gereksinimi duymuyor. Şehrimizde de çokça genel bir turizm şehri olduğumuzdan dolayı çokça konaklama olduğu için konaklama tesislerimizin, otellerimizin de gerekli hassasiyeti göstereceğini en azından emsal teşkil edip buradaki standartların da gerektiği şekilde yükseleceğine inanıyorum” sözlerini sarf etti.
“YANGINA EN AZ 1 SAAT DAYANIKLI OLMALI”
Yangın ekipmanları için konuşan Uzman Mehmet Tosun; “Yangın merdivenleriyle ilgili kesinlikle malzemenin dayanıklı olması gerekiyor. Yangınla ilgili şunun bilinmesini istiyoruz eğer kalite ya da standartla ilgili konuşacak olursak en az 1 saat yangına dayanıklı olması gerekiyor malzemelerin. Herhangi malzemeyi kullanıyorsanız kullanın bu kapı olabilir içerideki yürüyüş yolları olabilir kesinlikle önünün açık olması gerekiyor. Yangın dediğimiz bu tür bir acil durumda acil kaçış levhalarının olması gerekiyor. Sizleri yönlendiren levhaların olması gerekiyor. Sizin kesinlikle o ışıklı tabelaları takip edebilecek kriz yönetimine sahip olmanız gerekiyor. Çünkü yangın çok seri bir şekilde büyüyen bir aksiyon. Birbirinize çok yardımcı olmanız gerekiyor. Herkesin görev paylaşımı yapması gerekiyor. Bakın, çok az şeyde bu kadar bütünleşebilirsiniz. Bu bir depremdir, iki yangındır. Her ikisinde de çok yanlış kararlar alırsanız feci şekilde kayıplarınız oluşabilir. O yüzden yollarımızın açık olması gerekiyor. Ve dış cephe kesinlikle dış cephede bunu okullar, oteller ve hastaneler için söylüyoruz. Dış cephenin yangına dayanıklı malzemeden yapılıyor olması lazım” ifadelerini kullandı.
“FELAKETİ ÖNLEMEK İÇİN ÖZ EĞİTİM”
Son olarak, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Mehmet Tosun;
“Bizler yangın geçişlerine, yangın dolaplarına, tüplerinin asıldığı yerlere kaçış yollarına, acil çıkışlara malzeme koymayı, âtıl malzemeleri oraya biriktirmeyi seven bir milletiz. Herhangi bir acil durumda âtıl malzemelerin ya da ev içerisinde kullanılmayan herhangi bir malzemenin bizim canımıza mal olacağını buradan hatırlatmak istiyorum. Buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çocuklarımızı da aynı şekilde bilinçlendirmemiz gerekiyor. Bilinçlendirmemiz gereken bir toplum var çocukluktan, öz eğitimden başlaması gerekiyor. En özelin, en iyinin yetişkin değil de çocuk eğitimi olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımızı ilk yardım deprem ve yangın konusunda çok iyi bilgilendirmemiz gerekiyor. Acil durum toplanma alanları bunu depremde de çoğu kez biz meslektaşlarımız, gerekli merciler, yöneticilerimiz belirtmişlerdi, şu an herkesin acil toplanma bölgesine vakıf olması gerekiyor. Evin en küçüğünden en büyüğüne kadar. Gerekli uygulamalar var. Hepimiz teknoloji çağında yaşıyoruz. Bununla ilgili bilgi sahibi olmamız gerekiyor” ifadeleriyle Şanlıurfalılara tavsiyelerde bulundu.
