Düşünün bir çırpıda 12 bin yıllık insanlık tarihine bugün tanık olabiliyoruz.

Geçmiş kısaydı.

Bugünde kısa.

Neden derseniz?

Düşünün bir çırpıda 12 bin yıllık insanlık tarihine bugün tanık olabiliyoruz. Çünkü geçmişten günümüze kültür taşıyıcıları dediğimiz yazar, ressam ve sanatçıların bugünümüze taşıdıklarıyla ışık tutmalarına borçluyuz bu zenginliğimizi. Bizde bizden sonraki nesillere uzun yarınlar için ışık tutmak ve çaba göstermek zorunluluğundan dolayı kendimizi kültür taşıyıcıları olarak adlandırdığımız Tarih ve Kültür Şehri Urfa  grubu olarak neler yapabiliriz diye sosyal medya üzerinden bir araya geldik. Amacımız Urfa’mızın dününü bugüne taşıyanlardan bayrağı devralıp, yarına ve haliyle geleceğine karınca misali katkı sunabilmektir.

Ne mi yaptık  !

-Öncelikle Türkiye'nin bütün illerinde üyelerimiz vasıtasıyla gerek yazılı ve gerekse görsel olarak urfamızın kültürünü tanıtmaya çalıştık.

-Yetmedi üyelerle yüz yüze toplantı babında bir araya geldik.

-Oda yetmedi geçen akşam olduğu gibi baştan sona urfamızı anlatan şiir mani ve sohbet şeklinde gece düzenledik. Gerek sosyal medya üzerinden gerekse görsel ve yazılı medya üzerinden urfamızı Türkiye ve yurt dışındaki insanlara tanıtmaya çalıştık.

    Urfa’mızın tarihini ve unutulmuş kültürünü bir nebzede olsa tekrar yaşatmak ve bu kültürümüzü geleceğe taşımaya çalıştık. Yani Göbekli tepemizi, Soğmatarımızı, Urfa GAP barajımızı, Halfetimizin Karagülünü, Sivereğimizin  kayak merkezi Karacadağını, Takoran vadisini, Haranda bulunan İslam tarihinin ilk üniversitesi olan Harran Üniversitesini, Kubbeli evlerini gastronomisini , gelenek ve göreneklerini  ve tarım yönünden yetiştirilen bir çok ürünlerini tanıtmaya çalıştık ve tanıtmaya da devam edeceğiz.

   Sonuç olarak Şanlıurfamıza Tarih ve Kültür Grubu olarak 7000 ulaşan üye sayımızla yazılı görsel ve sosyal medya üzerinden urfamızın kültürünü tarihini yaşamak ve yaşatmak için gayret gösteriyor ve artarak göstermeye de devam edeceğiz . Düşünürlerin dediği gibi; Her şey zamanında ve tadında gerek. Yoksa geç yağan yağmurların faydası dokunmaz kurumuş çiçeklere. Bu yüzdende herkes elinden geldiğince bu konuda katkı sunmalıdır ki kültürümüzü yaşatabilelim diyorum.

Saygılarımla