Herkesi bir şeyle sınıyor. Tıpkı bu son günlerdeki virüs belası gibi.
Hayat işte.
Herkesi bir şeyle sınıyor. Tıpkı bu son günlerdeki virüs belası gibi. Yüz yüze gelmenin bile sıkıntılı olduğu bu süreçte kime dokunsan bir dokun bin ah işit misali. Herkeste umutsuzluktur gidiyor. Oysa bizim en büyük zenginliğimiz umudumuzu korumaktı. Ama sanırım bu zor günlerde psikolojik olarak da bir etkileşim içinde insanlar.
Peki hayat bitti mi ? asla..
O zaman umudumuzu korumakta neden imtina ediyoruz ki. Hayat devam ettikçe umut hep var olmalı ki hayatın anlamı olsun ve gelecekle ilgili beklentilerin olabilsin. Yoksa hayat dediğin nedir ki iki nefes arası bir şey.
Bakın Hadis derki;
“Allah’ın rahmetinden umut kesilmez. Çünkü kafirler toplumundan başka hiç kimse Allah’ın rahmetinden umudunu kesmez” (Yusuf 87).
Tamam hayat yolumuzda muhakkak inişler ve çıkışlar olacaktır. O inişlerde ve çıkışlarda umutsuzluklar, başarısızlıklar, ve hayal kırıklıkları hep olacaktır. Önemli olan umudumuzu koruyarak doğru yapma yolunda gayret göstermektir.
Bugünden başlayarak en kötü günlerimizde bile; Hiçbir şey için zor demeyin. Başarmak için inanmak gerek. İnanın ve başarmayı deneyin. Eğer olmuyorsa küsmeyin. Bir daha, bir daha deneyin. Asla pes etmeyin. Yine de olmuyorsa; Her şeyi bilen ve gören yaratana şükredin ve umudunuzu koruyun. Mutlaka daha iyisini verecektir bekleyin.
Bakın bu konuda ermişler der ki;
“Nasip” dedik, yaralarımızı sardık.
Ardından duâlar yolladık.
Ne üzüldük, ne de ağladık,
“Hayırlısı” dedik, Rabbimize bıraktık…
Evet bizlerde her musibette, umutsuzlukta hayal kırıklığında umudumuzu koruyarak hayırlısı deyip rabbimize bırakalım diyor ve bu zor günlerde herkese sağlıklı günler diliyorum.