Yerel seçimlere henüz uzun bir zaman dilimi var ama siyasi arena ittifak ve çatı adayları belirleme çalışmalarından dolayı ısınmaya başladı. Ancak bu ısınma vatandaşa yansımadı. Bunun nedenini de az çok herkes tahmin edebiliyordur. Mart...

Yerel seçimlere henüz uzun bir zaman dilimi var ama siyasi arena ittifak ve çatı adayları belirleme çalışmalarından dolayı ısınmaya başladı.

Ancak bu ısınma vatandaşa yansımadı. Bunun nedenini de az çok herkes tahmin edebiliyordur.

Mart 2019’da yapılması planlanan seçimde siyasi partiler galip gelmek adına siyasi ittifaklara girişiyor. İl, ilçe ve belde belediyelerinde ortak aday çıkarmanın derdine düştü.

Siyasi partiler bu derde düşüp belediye paylaşımı yaparken seçmen de adaylara ve partilere göre oy kullanacaktır.

Siyasi ittifaklar siyasi arenanın ne kadar bölünüp kutuplaştığını da gösteriyor. Bir tarafta AK PARTİ ve MHP diğer tarafta CHP, SP ve İYİ PARTİ iki kutup oluşturmuş durumda. Bu ki kutba ek olarak Doğu ve Güneydoğu’da en etkili partilerin başında gelen HDP var…

Siyasiler bu kutupları oluşturup belediyeleri paylaşırken ülke ekonomik sıkıntıların da verdiği etki ile iyiden iyiye geriliyor.

Emin olun bu gerilim ülkeye zarardan başka bir şey değildir: Bundan en kıs zamanda vazgeçilmelidir…

Bu böyle dursun…

Siyasi partiler birbirlerine JEST yaparak partileri paylaşırken SEÇMEN ne kadar dikkate alınıyor.

Naçizane fikrim; bu ittifak çalışmalarında SEÇMEN hiçbir şekilde dikkate alınmıyor. Çünkü seçmen istediği kişiye oy vermek yerine siyasi partilerin gösterdiği kişiye oy vermek zorunda bırakılıyor.

Şimdi bazılarınız, ‘’Seçmen partiye oy veriyor” diyebilirsiniz ve bir noktaya kadar da haklısınız. Ancak önceki yıllarda yapılan yerel ve genel seçimlerin sonuçlarına bakarsanız seçmenin istemediği kişilerin nasıl bir hezimete sebep olduklarını ve seçmenin dikkate alınması gerektiğini de görürsünüz.

Seçmenin gönlü belediye başkan adaylarının ne gibi projeler ile geldiğindedir, siyasi partilerin bir birlerine JEST yaparak belediye başkanlıklarını paylaşmada değil…

Örneğin; belediye başkan aday adayı olanların profillerine baktığımızda parmakla sayılacak kadar az kişi projeden bahsediyor… Diğerleri ise son kullanma tarihi geçmiş sloganlardan öteye gidemiyor…

Seçmen sandıkta bütün bunları değerlendirecektir… Siyasi partiler aday belirlemede karşı tarafı alt etmenin derdine düşmek yerine HİZMET için aday göstermelidir…

Tam da bu noktada Şanlıurfa ve Doğu Güneydoğu’da muhalefet partileri çatı aday göstermek için çalışmalar yürütüyor…

Muhalefet partilerinden bazıları açıkça Şanlıurfa ve Doğu Güneydoğu’nun güçlü partisi olan HDP ile yan yana gelmek istemiyor ki bu onların rakibi devirme planını doğal olarak çürütüyor.

Yani kısacası HDP’siz bir çatı Şanlıurfa ve Doğu Güneydoğu’da çöker…

Bizim için asıl önemli olan nokta birçok sıkıntı ile boğuşan Şanlıurfa… Şanlıurfa’da sık sık çatı aday göstermeyle gündeme gelen CHP ve SP ne kadar etkili olabilir?, Sebahattin Cevheri gibi güçlü bir aday olsa bile Ak Parti’yi yenme çok güç…

Ancak söz konusu çatı adayı HDP’de desteklerse Ak Parti’yi kendi kalesinde yenme şansı çok daha yüksek olur…

Her seçimde Ak Parti’yi açık ara birinci parti yapan Şanlıurfa’da çatı HDP’siz çöker…

Çünkü Şanlıurfa’da kurulacak muhtemel çatının temel direği HDP’dir ve bu direk olmadan çatı da olmaz…