Zaman konusu geçmişten günümüze merak edilmiş, hakkında çeşitli spekülasyonlar yapılmış ancak ne olduğu tam olarak çözülememiştir. Zaman süreklilik ifade eden bir şey midir? Yoksa biz mi onun varlığına inanıp, ona anlamlar yüklemekteyiz ?    

Her olay için zaman başlar, devam eder ve biter. Yani zaman ölçülebilir bir kavramdır. Bu yüzden de İnsanlar, zamanın akışına bağlı olarak Adem Peygamber döneminden beri onu ölçmeye ihtiyaç duymuşlar ve bunda da başarılı olabilmişlerdir. Zamanı ölçme serüveni, kısıtlı imkanlarla  güneş saati ile başlamış. Ancak malum, gece vakitlerinde güneşten faydalanamamışlar. Bu sefer de geceleri zamanlarını ayarlayabilmek için yıldızların ve ayın hareketlerini izlemişler.

   Zamanla su saati, kum saati ve ateş saatini icat edip kullanmaya başlamışlar. Günümüzde sıkça kullanılan mekanik saatler 13. Yüzyılda icat edilmiş. Hassaslığı ile bilinen atom saatleri ise 20. Yüzyılda insanlığın hizmetine sunulmuş.

   Günümüzde zaman kavramı herkes için çok daha önem kazanmış durumda. Zamana bağımlı hareket etme şekli, çoğunlukla gelişmiş toplumların bir özelliği. Gelişmemiş toplumlar zaman konusunda daha rahatlar. Bu toplumlarda gecikmeler fazlaca yaşanmakta. Biraz uç örnek verecek olursak, ilkel kabilelerde zamana verilen önemin azlığı dikkat çekmekte.

   Dünya gezegeninin bile bir sonu varken,  canlılara ait ortalama yaşam süreleri de belirlenmiş durumda. Örneğin en kısa ortalama ömür 24 saat ile mayıs böceğine verilmiş. En uzun ömür ise vasati 200 yıl ile kaplumbağaların. İnsanlar genelde 70-80 yıl yaşamakta. Kelebeğin ömrü ise sanıldığı gibi bir gün değil, daha fazla.

ZAMAN NEDEN DEĞERLİ ?

   İnsan ömrü en çok 100 yıl civarı. Bazılarına göre bu çok uzun bir aralık, bazıları içinse çok kısa bir süre. Çocukken zamanın yavaş aktığı oysa büyüyünce akışın çok hızlandığı düşünülür.

   Önceki yıllarda zamanın  çok yavaş  geçmesine karşın günümüzde çok hızlı geçtiğinden şikayetçiyiz. Ben bunu, zamanımızda artan meşguliyetlere bağlamaktayım. Malum geçmişte fazla uğraş bulunamazdı. Bir hadiste Hz. Muhammed (sav.) şöyle demekte; “ Kıyamet yaklaştığında zamanın akışı da hızlanacaktır. İnsanlara bir yıl, bir ay gibi ve bir ay da, bir hafta gibi gelecektir.”

   Zaman deyince, Einstein’ in onunla ilgili olarak ortaya attığı teoriyi göz ardı edemeyiz. Einstein, zaman kavramının bulunduğumuz yer, hızımız ve hareket şeklimize göre değiştiğini iddia etmekte. Aşağıdakilere benzer sözlerle de izafiyet teorisini açıklamakta; ‘ Elini fırına soktuğunda, 1 dakika 1 saat gibi gelir. Oysa güzel bir şey ile uğraştığınızda, 1 saat 1 dakika gibidir. ‘

   Zaman gerçekten çok önemli bir kavram. En değerli zamanlar da ilk gençlik yıllarındaki  zamanlarımız; çünkü tüm geleceğimizi o süre zarfında şekillendirmekteyiz. Biz zamanın gerçek değerinin farkında mıyız bilemiyorum. Yaşadığımız süre içinde gerekenleri yaptığımız meçhul. Oysa zaman hızla tükenmekte. Zamanı da geçirmemiz değil, nasıl geçirdiğimizdir onu değerli ya da değersiz kılan.