Bazen bir sabaha uyanırız ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Takvimler 12 Eylül 1980 sabahını gösterdiğinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı, hoparlörlerden çalınan marş ve kahramanlık türküleri bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının habercisiydi.
Kenan EVREN ilk açıklamasında ‘’ Ülkemizde mevcut tüm siyasi partiler bugünden geçerli olarak feshedilmişlerdir’’ demişti. Demokrasiye ilk darbe partilerin feshedilmesiyle vurulmuştu. Askeri kışlalar cezaevlerine dönüştürüldü ve süratle yeni(modern) cezaevlerinin yapımına başlanıldı. 30.000 kişi yurt dışına çıkmak için başvurdu. Bir sağdan bir soldan, iki sağdan iki soldan denilerek insanlar idam edildi. Halen tartışılan, Savaş AY’ ın idamından saatler önce Ulucanlar Cezaevinde çektiği fotoğraftan ilhamla Sezen AKSU’ nun Son Bakış şarkısına ilham olan Erdal EREN’ de idam edilenler arasındaydı… Üzerinden yarım asıra yakın bir zaman geçmesine rağmen darbenin etkisi halen devam etmekte. 15 Temmuz 2016’ da ki darbe girişimine halk fırınlarda kuyruk olmuştu. Çeşitli değişikliklere uğrasa da halen 1982 Anayasasıyla yönetilmekteyiz.
Şimdilerde ortalama bir emeklilik hayatı yaşayan 12 Eylül 1980’ de subay olarak görev yapmış biriyle görüştüm. Bana o dönemle ilgili unutamadığı bir anısını anlatmasını istedim. Gözleri uzaklara daldı, belli ki çok anısı vardı. Sonra derin bir nefes alıp anlatmaya başladı. Erzincan 3.Kolordu Özel Askeri Ceza ve Tutukevinde görevliymiş. Pol-Der’ li bir tutukluyu sorgulamak için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde görevli polisler yine Diyarbakır’a götürmek için almaya geliyorlar ellerinde gerekli izin belgeleri varmış ancak teslim etmeden önce muayene ettirip gerekli tutanakları tutup teslim ediyor. Birkaç gün sonra o polisi getiriyorlar yarı ölü vaziyette teslim ediyorlar. Birkaç gün içerisinde de o polis vefat ediyor. Her hafta Giresun’ dan eşi ve iki çocuğu Pol-Der’ li polisi ziyarete geliyormuş. Ziyaret için gelen eşine ölüm haberini verme anını unutamamış.
Darbeyle ilgili onca kitap yazıldı, film, dizi ve belgesel çekildi. Tarık AKAN’ ın Anne Kafamda Bit Var kitabını ve Mehmet Ali BİRAND’ ın sunumuyla 12 Eylül Belgeselini tavsiye ederim.