Geçtiğimiz günlerde kaymakamlığın organizesinde geniş katılımlı bir toplantı yapıldı.
Geçtiğimiz günlerde kaymakamlığın organizesinde geniş katılımlı bir toplantı yapıldı. Toplantıya, Belediye Başkanı Ayşe Çakmak ve hayati önem taşıyan daire amirlerinin yansıra ilçenin güvenliğinden sorumlular katıldı.
Mehmetçik ilköğretim okulunun konferans salonunda düzenlenen toplantıya katılan muhtarlardan ancak birkaç eski muhtar tanıdım. Zaman su gibi akıyor misali, ben genç bir gazeteciyken bu toplantılar genelde ilçe idare kurulunda görev alacak muhtarların oy kullandığı köylere hizmet götürme birliği seçimlerinden öncesinde yapılan toplantılardı.
Şanlıurfa Büyükşehir statüsüne kavuştuğu için il özel idaresi ve ona bağlı köylere hizmet götürme birliği de kendiliğinden lağvedildi. Yerine gelen büyükşehir belediye sistemi deyim yerindeyse temeli olmayan bir gecekonduydu.
Büyükşehir sistemine ne kültürel ne de siyasi yapımız hazırdı. Hazırlıklı olmadığımız içinde sorunlar hep aynı kaldı.
Otuz yıl önce muhtarların derdi yol, su ve elektrikti. Sadece sağlık sisteminde yaşananlar mükemmel olmasa da şartlar o günlerden daha iyi bir konumda.
Toplantıda DEDAŞ büyük bir tepkiyle karşılandı. Muhtarların iddiası DEDAŞ'a borçlular yüzünden 10 veya 15 kırsal mahallenin elektrikleri kesilerek adeta vata-ndaşa cezalandırılıyordu. Muhtar-ların tamamı bu toplu ceza şeklinde ki cezalandırmalar muhtarların sinir sistemini tam germişti.
Hukukta suç bireyseldir, toplumsal değil. Doğrusu muhtarlar sinirli bir şekilde sorunlarını anlattıkları için kendilerini sakince ifade edemiyor-lardı. İddialar doğruysa DEDAŞ yaş ile kuruyu birlikte yakıyordu. Yaş ile kuru birlikte yandığı zaman vicdanda yanıyor. Su sorunu merkez ve kırsal mahalle muhtarların su derdi bir, hatta kırsalda hayvanlarda su tükettikleri için onların su ihtiyacı daha bir belirgin şekilde kendisini his ettiriyor. Bu soruna hiç yabancı değildim. 30 yıl içinde birden çok muhtar değişse de sorun hep aynıydı.
Siverek'te yaşanan susuzluk sorunu yarım asırdır devam ediyor. Sorun bu güne kadar geldi. Son yıllarda hayata geçirilen Fırat nehrinden su getirilip şehir şebekesine verilmesi çalışmaları sona yaklaşıyor.
Bilindiği gibi su Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda, yarım asırdır yaşanan susuzluğun sona ereceği müjdesini ŞUSKİ Siverek sorumlusu Ali Demiroğlu, Fırat'tan şehir şebekesine bağlanacak suyun üç haftalık bir çalışmadan sonra tamamlana-cağını 50 yılık su sorununun merkeze tamamen çözüleceğini muhtarlara müjdeleyerek toplantının yükselen nabzını düşürmeye çalıştı.
DEDAŞ eleştirilerin baş hedefiydi. Muhtarlar kırsal mahallerde günlerce verilmeyen elektriğin insan yaşamını olumsuz etkilediğini, bazı mahallerde elektrik olmadığı için içme suyunda ulaşılmadığını, hastaların bağlı olduğu tıbbi cihazların çalışma-dığını söylemeleri salonda buz havası estirdi.
DEDAŞ sorumlusunun borçları ve abonesiz kullanımları dile getirmesi sinirleri daha çok gerdi. Zira muhtarlar abonesiz kaçak kullanımı ve bahane ederek savunma yapması gerginliği artırdı.
Toplantıya başkanlık yapan İlçe kaymakamı Aziz Gölbaşı'nın zamanında müdahalesi, sorunların takipçisi olup valilik makamıyla görüşerek sorunların çözümüne yardımcı olacağını söylemesiyle ortalık yatıştı.
Bence toplantının en güzel yanı, ilçe jandarma ve emniyetin muhtar-lara uyuşturucu madde kullanımı hakkında slayt gösterisi eşliğinde bilgilendirme yapmasıydı. Zira su, yol elektrik sorunu bir gün mutlaka çözülür. Fakat çocuklarımızın gözlerimiz önünde madde bağımlılığına yakalanmalarının telafisi zor olur.
Toplantının sonunda hiçbir sorun bana yabancı gelmedi. 30 yıl öncede muhtarlar aynı dertlerden yakınıyorlardı günümüzde de aynı sorunlar devam ediyor.