Urfa deyip duruyoruz ama gerçekten Urfa’mız her yönden sınıfta kalmış.

Şehir olarak, ilçeleri olarak o kadar güzel yerlerimiz var ki bunları Urfa halkına, turistlere en güzel şekilde sunulması gerekirken bizler hep geri adımdayız. Üstelik yeşil alanlar yok edilip yerine taş beton dikiliyor ve bu sebepten dolayı da  Urfamız'da hava  sıcaklığı daha da artıyor maalesef.

Oysa Bozava’da Baraj, Halfeti’de Saklıkent, ve Siverek’te  Takoran Vadisi, Birecik’te Fırat ve bunun gibi bir çok ilçelerimizde su var. Bu güzel ilçelerimize güzel Sosyal Tesisler yapıp halka ve turistlere hizmet verilse daha güzel olacağını düşünüyorum. Milletin memleketine bakıyoruz bizim gibi zenginlikleri yok ama öyle güzel bir sistemle hizmet sunuyorlar ki her taraf hem değerlendiriliyor hem de yem yeşil.

Geçen hafta iki günlüğüne il dışına çıktım.

Kahramanmaraşın bir ilçesi. Her şey öyle güzel dizayn edilmiş ki hem ilçe halkına hizmet gelir getiriliyor. Hem esnaf, köylü ilçe sakinleri ve esnafı hatta Kahramanmaraş bile bundan faydalanıyor. Yerli ve yabancı turizme o kadar kısıtlı imkanlarla güzel bir sistemle hizmet veriyor ki.  Üstelik halkın dinlenme ihtiyacını gideriyor ve  huzur veriyor.

Orada Urfa’yı düşündüm.  Neden bu kadar güzelliğe sahipken değerlendiremeyip beton yığınına çevirilir ki. Bizde  imkanlar öyle çok ki neden biz böyle olamıyoruz diye inanın ki çok üzüldüm.

Urfa’ya dönerken Urfa sınırlarına girince  dağlarına bakınca ve geldiğim yerlerden kıyaslayınca içler acısı resmen bizim halimiz.  Dağlarımız resmen mecazi anlamda basbayağı kel bir durumda.  Bu da bizim için  acı gerçekler olarak hep önümüze çıkıyor. Hatta bir ara hayal ettim. Tarihimiz olan Urfa kalemizin etrafını ağaçlandırıp, yeşillendirerek buraları en güzel şekilde restore edip  halkın hizmetine  sunulmasının dışında turizm açısından da Urfa'ya büyük  katkı sağlar. Sonra Karaköprüyü düşündüm. Eskiden Karaköprü narlıktır derlerdi. Hatta burada bulunan derelerde balık tutarlarmış. Her taraf yemyeşil bağ bahçeymiş.  İnsanlar piknik için buralara gelirlermiş.

Peki ya şimdi ?.

Ne bağ, Ne bahçe ne de balık tutacak dere kaldı. Her taraf betonlaşmış binalar yükselmiş deresi ise kurumuş veya kurutulmuş maalesef.

Tamam belki Urfa gelişiyor.  Büyük şehir olmuş. Tamam gelişsin ama ağaçları, yeşili yok etmeden  gelişseydi daha iyi olmaz mıydı.

Sonuç olarak neden bizde imkanı olmayıp her türlü güzelliğini değerlendiren diğer iller gibi olmayalım. Ve her tarafı yeşillendirip bu cehennem sıcaklarından kurtulmayalım. Bunun içinde yeşil bir Urfa’ya gerek olduğunu unutmayalım.  Ve daha yeşil bir Urfa için ele ele verip birlik olalım diyorum.

Sağlıcakla kalın.