Sevgili okuyucularım bugün sizlerle helal ve haram olan her şeyi paylaşmak istedim.
Sevgili okuyucularım bugün sizlerle helal ve haram olan her şeyi paylaşmak istedim. Ben hayatımda hiçbir zaman harama el uzatmadım. Bir haram lokma ise çocuklarımın boğazından geçirmedim. İnsan bir işi severek ve kalben yaparsa o işten haz duyar, o işten istediği sonucu alır. Ama bütün kalbinle bir işe odaklanmadın mı o iş yarıda kalır ve başarısız olursun.
Ben bugün sizlere yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşmak istedim.
Irak evliyasından Muhammed bin Yûsuf "rahmetullahi aleyh" hazretlerinin bir talebesi anlatır:
Birgün elimi akrep sokmuştu. Hocama arzettim, elini akrebin soktuğu yere koyup, sessizce bir şeyler okuyarak oraya üfledi. O anda hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktım ve hocama ne okuduğunu sordum; "Ümmü'l-Kitâb"ı okudum, buyurdular. "Ümmü'l-kitâb" nedir? diye sorunca; "Fâtiha'dır. Ben Fâtiha sûresini okudum" buyurdular.
Ben ondan sonra, Fâtiha sûresi okuyup hastaların üzerine üflerdim. Lâkin benim okumamla hiçbir hasta şifâ bulmadı. Bunu hocama arzettiğimde buyurdular ki:
"Kur'ân-ı kerim okumak her derde şifadır, fakat okuyan ağız mühimdir. Bir ağızdan haram lokma girer ve haram söz çıkarsa, o ağızla okunan Kur'ân-ı kerimden şifa beklenemez"