\n  Adını ilk kez bir yıl kadar önce bir arkadaşımdan duymuştum. Urfanatik Gazetesinde yazmaya başladığım sıralardı.

  Adını ilk kez bir yıl kadar önce bir arkadaşımdan duymuştum. Urfanatik Gazetesinde yazmaya başladığım sıralardı. Üniversiteden arkadaşım özellikle yazım diline dikkat ederek yazılarını okumamı bana salık vermişti. Dikkatli okur bilir edebiyat veya sanat alanında bir şekilde ülkemize katkısı olan kişilerin hayatını vefatlarından sonra kaleme alıyorum. Tabii olarak isterdim ki bu insanlarla bir anım olsun, en azından oturup bir kahve bitene kadar sohbet etmişliğim ve bir fotoğrafım olsun. Yazarken de o sohbetten kalemim beslensin. Böyle olmayınca ben de herkes gibi varsa otobiyografi veya biyografilerden araştırarak kaleme alıyorum.

  Mıgırdiç Margosyan, 1938 yılında Diyarbakır’ ın Han­çe­pek Ma­hal­le­si’ nde (Gâ­vur Mahallesi)  dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitirdi. Bir dönem edebiyat öğretmenliği ve müdürlük yaptı. Ermeni taşra edebiyatının son temsilcisiydi. Diyarbakır sevdalısıydı, Diyarbakır’ da ona, Sur ilçesinde doğduğu evin bulunduğu sokağa ismi verildi. Hendek olaylarında bu sokak yok oldu. 1994 yılında kurulan Aras Yayıncılık'ın yöneticilerinden biriydi. Öykü, roman ve deneme alanında birçok eser kaleme aldı. İsmini doğduğu mahalleden alan Gavur Mahallesi kitabı Mıgırdiç Margosyan’ ın tanınmasında büyük etkisi vardır. Bu kitapta özellikle doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği mahalleyi adeta okuyucuyu o döneme götürebilecek kadar tasvir etmesi dikkat çekmekte.  Evrensel Gazetesinde, Kirveme Mektuplar isimli köşesinde günlük yazılarını kaleme almaktaydı.    

  Mıgırdiç Margosyan’ ın kirvesi mektupsuz kaldı. 2 Nisan cumartesi günü karaciğere bağlı rahatsızlıklardan dolayı aramızdan ayrıldı. Bizlere eserlerini bıraktı. 5 Nisan’ da tamamlamaya ömrünün yetmediği köşe yazısı taslağı ‘’Bitmeyen Yazı’’ başlığıyla Evrensel Gazetesinde yayınlandı. Kendine özgü bir yazı dili vardı. Köşe yazılarını okuyanların akıp giden, samimi ve yalın yazı dili dikkatini çekmekteydi.   

  Gavur Mahallesi kitabından vefatından sonra sosyal medyada da viral olan bir cümleyle bitiriyorum yazımı ve ustayı saygıyla anıyorum. Bizler hamurla yoğrulup ekmekle büyürdük!