İbrahim( a.s)ateşe atacakları zaman bütün melekler, vahşi hayvanlar ve kuşlar ağlaştılar ve etrafında toplanıp, İbrahim (a.s) bir yardım yapabilmenin çaresini aradılar
İbrahim( a.s)ateşe atacakları zaman bütün melekler, vahşi hayvanlar ve kuşlar ağlaştılar ve etrafında toplanıp, İbrahim (a.s) bir yardım yapabilmenin çaresini aradılar. Bunların arasında zayıf bir bülbül vardı. "Madem elimden birşey gelmiyor, öyleyse ben de İbrahim (a.s) ile beraber yanayım" diye kendini ateşe atacağı sırada Hak teâlâ, Cebrail (a.s)emredip buyurdu ki:O kuşa ne dileği olduğunu sor. Cebrail (a.s) kuşu tutup istediğini sorunca, kuş dedi ki:- Halilullahı ateşe atıyorlar.
Mademki kurtarmaya kâdir değilim, bari onunla beraber ben de yanayım. Hak teâlâ buyurdu ki:O kuşun benden dileği nedir? Bülbül şöyle arz etti. Benim dünyada, Hak teâlânın adını anmaktan başka arzum yoktur. Bin bir ismi olduğunu işittim.
Yüz birini biliyorum. Dokuz yüz ism-i şerifini de bilmek isterim.Hak teâlâ kuşun dileğini yerine getirdi. Bülbül de kendini attığı sırada Nemrud'un ateşi, İbrahim (a.s)gülistan olunca, bülbül gelip gül ağacında nağmeye başladı.O zamandan kıyamete kadar, gül ağacına muhabbet etti, âşık oldu. Şimdi sahralarda feryat eden bülbül, Hak teâlânın 1001 ismini söylemektedir.Rabbimiz bizlere de nasip eylesin.