Her şeyin metaya döndüğü bu dönemde, ne kadarda dost ihtiyacı duyuyor insan.

Her şeyin metaya döndüğü bu dönemde, ne kadarda dost ihtiyacı duyuyor insan. Sana baktığında ben anladım ne anlatmak istediğini türünden. Hani en sıkıntılı ve umulmadık anda yanımızda olanından. Bu yüzden gerçek dostlar hep seven kalplerdedir.  Bizi biz yapan bütün değerlerimizin içindedir. Düşüncede, tasada, sevinçte, hüzünde, varlıkta, yoklukta ve yaşamının her alanında ihtiyaç duyduğumuz her şeydedir.

Ve ihtiyaç duyduğumuzda ilk akla gelendir. Ve  en sıkıntılı anımızda ihtiyaç duyduğumuzda akla gelen  tek şey; kalpten bir dosttur. Bu yüzden  kardeşine anlatamadığın, ailene anlatamadığın hatta bazen kendine bile anlatamadığın her sırrına vukuf olan kişidir. Ama günümüzde  insanlık denilen duygu kalmadığı gibi, gerçek dostta bulamıyoruz artık. Öyle bir duruma geldi ki kim dost kim düşman belli değil.

Sanırım bu yüzden son dönemlerde sıkıntılar üzerine sıkıntılar yaşıyoruz. Bazı sıkıntılar Rabbimin imtihanı, bazısı da insanların bir birine merhamet duygusunu yitirmesidir. Ve bu nedenle  riyakarlık ayyuka çıkmış durumdadır. Herkesin keseye ve makama göre davranışını belirlediği bir ortamda dost kavramı da haliyle anlamını yitirmektedir. Ve gün gittikçe toplum olarak felakete doğru yol almaktadır. 

Sanırım Aşık Veysel bu günleri yıllar önce görmüş ve bize şöyle bir mesaj göndermiştir.

Dost dost diye nicesine sarıldım

Benim sadık yârim kara topraktır.

Düşünüyorum da hepimiz kara toprağın malı olacağız. Ve öbür dünyada Avukatların değil, vukuatların konuştuğu bir dünya. Daha neyi bekliyoruz hala. Eğer biz bulamıyorsak gerçek dost, biz başkasına dost olalım diyorum.

Nasıl mı ?

İnsan kalarak, riyakarlık yapmayarak, sır saklayarak ve kendimiz olarak kalsak sanırım çoğu sorunu çözmüş oluruz. Başkasından istediğimiz güzel duygu, düşünce ve davranışları üzerimizde uygulayarak.

Dost selamıyla kalınız.