Evet, sevgili okurlarım bu haftaki köşe yazımda 23 Nisanı ele alacağım. Bilindiği üzere 23 Nisan ulusal anlamda kutlanan tek çocuk bayramıdır. Bu böyle basit kazanılmış veya hak edilmiş bir bayram değildir. Canla başla mücadelenin ardında...
Evet, sevgili okurlarım bu haftaki köşe yazımda 23 Nisanı ele alacağım. Bilindiği üzere 23 Nisan ulusal anlamda kutlanan tek çocuk bayramıdır. Bu böyle basit kazanılmış veya hak edilmiş bir bayram değildir. Canla başla mücadelenin ardında gelen özgürlükle birlikte bir toprağın bir vatanın bayrağı için şehit düşen çocuklarına armağan ettiği en kutsal bayramlardan bir tanesidir.
23 Nisan 1920 tarihinden itibaren kutlanan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her geçen gün önemini ve güzelliğini kaybetmeye devam ediyor. Tabi böyle bir şey bizleri üzmüyor değildir. Daha öncelerde kendimizden bile biliyoruz, bu ve buna benzer bayramlar gelmeden haftalar öncesinde büyük bir heyecan ile beklenirdi. Ama ne yazık ki son yıllarda o tat ve heyecan kalmadığı gibi giderek önemini kaybediyor. Dedik ya kanla kazanılmış bir bayram olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı eski dönemlerde yapılan kutlamalardan eser yok.
Bundan yerel yönetimlerin büyük hatası var. Daha öncelerden bu bayramlar için haftalar öncesinde büyük hazırlıklar yapılırdı, bayramın heyecanını haftalar öncesinde şehrin sokaklarında hissedilirdi. Ama son birkaç yıldır giderek önemini kaybeden bu bayramlarımızda sadece ufak tefek formalite icabı kutlamalar etkinlikler yapılıyor.
İşte biz buna çok üzülüyoruz, manevi değerlerimiz olan kültürümüzde ve şehrimizde büyük önemlere sahip olan bu bayramların daha fazla gelecek nesillerin zihninde pekiştirilmesi ve bu bilincin yerleştirilmesi gerekiyor. Nerden geldiğini unutmamak için nereye gittiğini bilmesi lazımdır.