Salavât-ı şerîfe getirme hususunda tembel ve gayretsiz bir adam vardı.
Salavât-ı şerîfe getirme hususunda tembel ve gayretsiz bir adam vardı. Bir gece rüyasında Rasûlullah Sallallahu Teâlâ Aleyhi Vesellem Efendimiz’i gördü. Fahr-i Kâinat Sallallahu Teâlâ Aleyhi Vesellem kendisine hiç iltifat buyurmayıp mübarek yüzünü başka tarafa çevirdi. Adam ağlayıp sızlayarak: “Yâ Rasûlallah Sallallahu Teâlâ Aleyhi Vesellem! Bana gazap etmene sebep nedir?” dedi.Hazret-i Seyyidü’l-beşer Sallallahu Teâlâ Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Ben seni tanımıyorum.”Adam: “Aman Yâ Rasûlallah Sallallahu Teâlâ Aleyhi Vesellem! Ben senin ümmetinden bir dertliyim. Hem âlimlerden işittiğime göre siz: “Ben, ümmetimi kişinin evladını bildiğinden ziyade bilirim.” buyurmuşsunuz. Beni nasıl tanımazsınız?” deyince,Hazret-i Fahr-i âlem Sallallahu Teâlâ Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Gerçekten öyledir ama sen bana salavât getirmiyorsun. Ben ümmetimi salavâtı kadar tanırım.”Adamcağız korku ve dehşet içerisinde uyandı ve o günden sonra her gün en az 100 salavât getirmeyi vird edindi. Bir zaman sonra Efendimiz Aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm’ı rüyada gördü ve şu müjdeyi aldı: “Seni bildim ve ahirette sana şefâat edeceğim.”(