Açılımı Urfa doğa Sporları Kulübü olarak yapılmaktadır. Belki memleketimizde çoğumuz bu isme yabancıydık ama gelin görün ki esas memleketimize en büyük katkıyı sağlayanlardan bir tanesi bu kulüptür.

Açılımı Urfa doğa Sporları Kulübü olarak yapılmaktadır. Belki memleketimizde çoğumuz bu isme yabancıydık ama gelin görün ki esas memleketimize en büyük katkıyı sağlayanlardan bir tanesi bu kulüptür.

Nasıl mı ?

Her türlü doğa şartlarında memleketimizin tarih ve turistik yerlerini hem spor hem tanımak ve tanıtmak amaçlı gezen ve gündeme taşıyan bir kulüp olarak tanıma fırsatını buldum.

Bakınız bu güzde kulüple iki geziye katıldım. Hem spor hem tarihi ve turistik yerlerini tanıma fırsatını buldum. Önceki gezimiz Atatürk ormanındaydı. Yaklaşık 20 Km’lik bir gezi ve spor yapma imkanını bulduk. Burada tamamı gönüllülük esasına dayanan bir dayanışma ve paylaşım içerisindeki gruba gıpta ile baktım. Öncellikle çevreye duyarlı bu grup mümkün mertebe çevreyi temiz tutmayı, tanıtmayı, hayvanlara yaşam hakkı tanımayı, birlikte hareket etmeyi, dayanışmayı ve paylaşımıyla gerçekten insancıl bir yaşamın örneklerini sundular bize. Üstelik bu gezide sahip olduğumuz değerlerimizin memleket olarak kıymetini bilmediğimizi gördüm. Öncelikle birinci gezi yerimiz Atatürk Ormanındaki o kirliliği gördüm. İnanın yok yok içinde. Tam bir çöp yığını. Bu kadar çöpü Şanlıurfa’nın tamamı gelse bir haftada temizleyemez. Üstelik kirden pastan kocaman ormanda kuş sesine hasret kaldık. Oysa sevgili yetkililer ve STK’lar ağaç dikimi için her dönem görsel ve yazılı basında boy boy resimler veriyorlar. Ama halihazırdaki kocaman yetişmiş ormandan bihaberler. Buradan Orman bölge Müdürlüğünü uyarmış olalım. Biraz daha sıkı denetim ve dikkat lütfen diyorum. Gelelim ikinci gezi yerimize. Büyük ve Küçük Alanlı köyleri Eski adıyla büyük ve küçük Keşişli köyleri. Merkeze 11 km uzaklıkta tam bir tarih dokusunu canlandırıyor. Yaklaşık 15 km’lik bir yürüyüş ve gezide gördüklerim beni oldukça şaşırttı Bir o kadarda üzdü maalesef. Bu yerlerin her tarafından tarih fışkırıyor ama gelin görün ki bu tarihi yerlerin tamamı ahır veya tuvalet vazifesi görüyor. Taşlarının her biri bir yere dağılmış tam bir harabe durumundalar. Sonrada çıkıp şikayet ediyoruz. Niye memleketimize yeterli sayıda turist gelmiyor diye. Biz gereken önemi veriyor muyuz diye kendimize hiç bakmadan. Bakın önce değer vereceğiz bu tarihi dokuya. Sonra sahip çıkacağız. En sonunda varsa bir şikayetimiz yapacağız. Emek vermeden, sahiplenmeden, sahipsiz bırakarak şikayetçi olmak acizliktir. Buradan Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğüne de bir uyarıda bulunayım. Tarihi değerler yok olmakla karşı karşıya siz neredesiniz gerçekten merak ediyorum.

Bakın insan geçmişiyle vardır. Tarihi ve kültürde bunun sac ayağı. Böyle giderse bir tarih yok olacak benden uyarması. Ayrıca Urfadosk olmasaydı belki bende bu konulardan bihaber olacaktım.

Sonuç olarak giderek büyüyen ve memleketimize katma değer katan Urfadosk grubuna teşekkür eder. Memleketimiz dinamiklerinin ve halkının sahip çıkasını, çalışmalarını takip etmesini ve desteklemesini istiyorum. Çünkü bu tür gönüllü kuruluşların memleketimize faydası yadsınamaz büyüklükte. Sahip çıkarak onları daha çok teşvik etmeliyiz ki memleketimiz için çalışma ve tanıtım şevkleri artsın. Değerlerimize sahip çıktığımız güzel günler yaşamak ümidiyle sağlıklı günler diler saygılar sunarım