Birkaç gündür düşünüyorum, neler yazabilirim? Yerelde yazan bir kalem olduğunuz zaman bile, yazarken iki kez düşünmeniz gerekiyor.
Türkiye geneli üzerinde yazılacak binlerce konu olmasına rağmen, nasıl olsa büyük yazarlar bir şeyler yazıyor, onlar Siverek sorunlarını yazmazken, ben neden yazayım diyerek kendinizi frenliyorsunuz.
Bazen yazılacak konu sıkıntısı çekerken, birde bakmışsınız ki; konunun kendisi ayağınıza gelmiş al beni yaz diyor.
Dün gece yaşadığım olayda bunun en güzel örneğiydi: Dün gece hava sonbahardan çok kışın o sert soğuk havasıyla rüzgar suratınıza bir tokat gibi çarpıyordu.
Önümden yürüyen üç genç soğuktan olacak, ya da parasızlıktan elleri ceplerinde hızlı adımlarla yürürken, ortada ki diğerlerine hitaben şunu diyordu” Ah ulan paran olacak ki iş yapasın, demin Beşiktaş’ın maçının bitmesine yarım saat kala adamın biri geldi 200 Bin TL maça para yatırdı, adam 300 bin TL para kazandı.. Ah ulan namusuma, o para bende olsa bende yatırırım ya hero ya veroo..”
Sadece gülümsedim; ama acı bir gülümseme. Emek, alın teri, helalinden kazanmak, ailesini geleceğini düşünmek sözcükleri beynimin içinde kar taneleri gibi düşmeye başladı. Toplumda kısa sürede köşe dönmek için her yolu mubah görenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. İnsanlar kazanmak, daha çok kazanmak uğruna kendilerini, ailelerini ateşe attıklarının farkında değiller.
İnsanların büyük bir bölümü üretim yapmak, emek ve alın teri harcayarak kazanacakları yerde, kısa sürede kazanayım hırsıyla evlerini kendi elleriyle ateşe verip kendileriyle birlikte ailelerinin tüm fertlerini bu ateş içine atıklarının çoğu zaman farkında değiller, farkında olsalar bunu yapmazlar ailesini ateşe atanın akli melekelerini sorgulamak gerek.
Sanırım baştan beri neden söz ettiğimi anladınız. Kısa adı Kumar. Kumar şekli ve ismi değişikte olsa sonuçta genel adı kumar. Dinimizde ve yasalarımızda bunun yeri olmamasına rağmen, kumarın en büyüğünü hükümetler oynattığı için memleketin her yanı kumarhane. İletişim araçların gelişimiyle birlikte kumar oynama şekilleri o kadar kolaylaştırıldı ki, insanlar tuvalette otururken bile cep telefonlarıyla kumarlarını rahatlıkla oynayabiliyorlar.
Resmi kumar masalarının yanı sıra gizli kumar masalarında sayısı ve şekli azımsanmayacak kadar çoktur.
Sonuç itibariyle bir yerde hükümetler insanları yasal kumarcılığa teşvik ederken, kaçak bahis ve diğer oyunlar bunlara sadece katkı yapıyor. Güvenlik Kuvvetleri zaman zaman bu konuda operasyonlar yapsalar da vatandaşları düşünerek yapılan operasyonlar değil kaçak bahisten vergi alınmadığı için operasyonlar yapılıyor..
Yıllardır şans oyunlarının kumar olduğunu yazıyorum. Bazı küçük kumarbazlar bu yazılarımı eleştirip şunu diyorlar” ya Abi sende çok abartıyorsun, küçük oynuyoruz” Küçük oynamaların bir zaman sonra büyük kumar oyunlarına dönüştüğünü bizzat kendim gördüm, bu konuda mağdur olan insanları tanıdım, çocuğunu, torununun borcunu vermek için evini traktörünü satanların yanı sıra cenaze ve kefen parasını kumar borcu uğruna feda edenleri gördüm.
Sözün özü şu yasaklamalarla, jandarma ve polis baskınıyla kumarbazlık önlenemez, nasıl önlensin ki yüzlerce yasal kumar şekli varken, kumardan para kazanan hükümetler varken önlenemez.
İnsanlar asıl yasağı kendi vicdanlarına koymaları gerekiyor. Toplumsal yaşam gerçeğimize ailenin tüm fertleri pamuk ipliğiyle birbirine bağlı. Aile bir kumarcının, yani masum deyişiyle bir bahisçinin olması yeter, onun vereceği zararla tüm aile fertleri mağdur olabilir.
Yazılarıma” Abi sende çok büyütüyorsun, küçük oynuyoruz” Diyenler son sözüm şu olsun: bir kibrit çöpçüde küçük ama bir şehri bile yakmaya yetiyor.