İnsan çok kullanışlı bir varlık haline gelirken,

İnsan çok kullanışlı bir varlık haline gelirken,

Kullanılıp atılmak, buruşturup attığın kağıt parçasından farksızdı

Belli ki yaşam devamı olan noktasız hayattı

O yüzden az da olsa insandan yana umudumuz hep olmalı

Çünkü;

YOK" deyince,

"Hiç mi yok" diyen insanlarız biz.

Kısacası "UMUT" bizim kanımızda var.

Ama…

Yaşadıklarımız, tanık olduklarımız karşısında ister istemez insanın umudu dip yapıyor işte.

Neden mi ?

Aslında nedeni çok ama ben dilimin döndüğünce aklımın yettiğince gözüme ilişen bir iki örnek vermeye çalışayım.

Örneğin siyaset!

Vatan, millet, memleket, hak hukuk, adalet ve asalet kısacası bütün değerlerimiz ütopya artık.

Neden mi?

Bakıyorsun hepsi dürüst ama kendine ve menfaatlerine. Ve bizlerde menfaatimiz icabı bunlara çanak tutuyoruz. Hani dinimiz bizi aldatan bizden değildir diyordu. Ve özellikle Ramazan ayında en çok dikkat edilmesi gerekirken nedense bu konu da herkes bir birini aldatıyor. Özellikle siyaset arenasında. Düşünsenize sırf menfaati icabı yüzüne bakmaya bile tenezzül edilmeyen gariban insanlara oy uğruna sarılmalar, ilgiliymiş gibi dinlemeler ve ilgi göstermeler hatta iftar sofrasına birlikte oturmalar tam bir tiyatro.

İftar sofrası derken!

Sahi partilerin bu şatafatlı iftar sofralarının, yakıt giderlerinin ve bu gözümüze soktukları afiş ve parti bayraklarının giderlerini kim karşılıyor.

Cevabı belli.

Karşılayanlar sen ben ve o siyasilerin katlanmak zorunda kaldığı garibanlardır.

Örneğin her cümlemizin başında Müslümanlıktan ve insanlıktan bahsediyoruz ya! 

Özellik bu Ramazan ayında insanlık yerlerde sürünürken, insanlar açlıktan ölürken, zulme uğrarken, çöp konteynırlarından yiyecek toplarken bizler haftalık iftar listeleri yapıp midemizle orgazm olan bir topluma dönüp kendimizden utanmıyoruz. Hani oruç tokun açın halinden anlaması içindi. Hani nefsimizi terbiye içindi. Hani iyi insan olmak içindi. Bakıyorum hepsi hikâye. Sahi biz ne zaman bu kadar duyarsız olduk. Bence bunu da iyice irdeleyelim.

Ve son olarak gelelim dün geceki Fenerbahçe- Trabzonspor maçına.

Resmen can pazarının yaşandığı bir alan. Hani Spor Dostluk, barış ve kardeşlikti.

Hani hak edenin kazanacağı bir oyundu.  Ama onu da yüzümüze gözümüze bulaştırdık.  Öznesi, odağı ve kazananı belli oldu.

Kim mi?

Kötülüğe rezervasyon yaptıranlar tabi ki.

Resmen tarih boyunca unutulmayacak ve tarihe geçecek bir tiyatro. Tarih, bugün bir kez daha utanmadan utanmazlıktan bahsedenlerin rezilliğini yazacak ama sadece yazmakla kalacak. Çünkü adalet olmayan yerde kaos çıkar. Hukuk olmayan yerde güç Vandallara geçer maalesef.

Sonuç olarak her şeyde olduğu gibi Futbolunda ölümüne izin verenlere, çanak tutanlara, parçası olanlara yazıklar olsun!