Bu sabah, trafik ışıkların olduğu memleketin merkezinde yerde bir insan uzanmış yatıyordu.

Bu sabah, trafik ışıkların olduğu memleketin merkezinde yerde bir insan uzanmış yatıyordu. Belli ki evi barkı ve gideceği bir yeri yok. Bunun yanında her şeyi olanlarında bir yerlere ulaşma telaşı vardı. Hal böyleyken duyarlılık desen yok. Sabır desen oda yok. Kornaların her türlüsü çalınıyor ve insanlar sinirli. Kimse kimseye anlayış gösteremiyor. Yerde yatan bu zavallı vatandaşı nasıl görsünler ki duyarlılık gösterebilsinler.

Aslında ruhlarımız kör doğmadı. Ama insanlar gözünü çıkarmak için elinden geleni yapıyor. Bildiğim savrulmak yapraklara özel bir şey olmalı, insanın ruhu bu işin içine girmemeliydi. Ama ihtiraslarımız uğruna ruhumuzu karartarak insanları oradan oraya savuruyoruz, İşte bu yüzden;

Bugün tok olanlara,

Sefa sürenlere,

Duyarsız olanlara

Kul hakkını yiyenlere

Adaletsiz davrananlara

Kanun nizam nedir bilmeyenlere

Milyonların ekmeğini hangi acılarla kazandığını bilmeyenlere ve hissetmeyenlere Rabbimden ceza talep ediyorum. Ve kendinden başka kimseyi düşünmeyip para musluklarından başka bir şey bilmeyenler içinde insanlık duvarına şunu yazıyorum. "Olur ki insanlık  bir gün size lazım olunca göz yaşı musluklarınızı kapatın lütfen. Çünkü istemeye yüzünüz yok sizin”

Oysa yaşam bencil duygularımıza değil, insana değer katar nitelikte olursa güzeldir. Mutluluk ve hüzün bulaşıcıdır unuttunuz mu. Siz bu iki duyguyu çevrenizdekilere ne yoğunlukta yaşatırsanız aynı oranda onlarda size yaşatır. Bu gün olmasa da yarın er ya da geç yaşattığını yaşarsın. Şunu da aklınızdan çıkarmadan;

Geçmişin gölgesine saklananlar,

Gelecek günlerin güneşini göremez.

Hoş bu şartlarda geçmişimizin de elle tutulur bir gölgesi de yok ya.

Sonuç olarak insanlığın kendisini tekrardan sorgulayarak öz değerlerine sahip çıkarak ve özellikle insan olduğunu hatırlayarak yarınlara daha güvenle yol alabilir diyor. Sağlıklı günler diliyorum.